"konuşma şansı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة للتحدث
        
    Lütfen, hepinizin konuşma şansı olacak. Open Subtitles من فضلكم , كلا منكم سيحصل علي فرصة للتحدث
    Pilotla konuşma şansı bulabildin mi? Open Subtitles أن الطائرة قد اختطفت. احصل على فرصة للتحدث مع الطيار؟
    Sizin konuşma şansı bulabilmek için sa-sa-sabırsızlanıyordum. Open Subtitles لقد كنتُ آمل أن أحصلُ على فرصة للتحدث معك
    Seni muhtemelen konuşma şansı tanımazlar diye uyarmıştım. Open Subtitles أحذرك بأنّهم على الأرجح لن يمهلوك فرصة للتحدث.
    Senin gördüklerini gören başka bir doktorla konuşma şansı yakalamış oldun. Open Subtitles أعتبر الأمر فرصة للتحدث مع طبيبة أخرى ترى ما تراه
    Belki bir alacağız Başka bir zaman konuşma şansı. Open Subtitles ربما ستُسنح لنا فرصة للتحدث مرة أخرى
    Queens, iyi birine benziyorsun, gerçekten ama sekiz yaşındaki kızımın astronotlarla konuşma şansı Yankilerin seriyi alma şansından daha fazla. Open Subtitles كوينز" ، تبدين لطيفة حقاً" لكن ابنتي البالغة من العمر 8 سنوات لديها فرصة للتحدث مع رواد الفضاء
    Adam, sana kız kardeşinle konuşma şansı vereceğim ancak kriz geçene kadar burada kalmanı isteyeceğim. Open Subtitles انظر يا (آدم), سأعطيك فرصة للتحدث مع شقيقتك لكن بعدها سأحتاج منك أن تبقى حتى تمر الأزمة
    Onunla konuşma şansı buldun. İlaçlarını hala kullanıyor mu? Open Subtitles لقد كان لديك فرصة للتحدث معها
    Bu bize Nick'in cinayeti hakkında konuşma şansı tanıyacak. Open Subtitles سيمنحنا فرصة للتحدث عن هذا وعن مقتل (نيك)
    - Sadece onunla konuşma şansı ver. Open Subtitles أمنحني فقط فرصة للتحدث معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more