| Açıkçası onunla ailesinden biri olarak makul bir konuşma yaptık ve bu karara vardık. | Open Subtitles | بأمانة, لقد تحدثنا بوسائل عقلانية كأسرة واحدة وكان هذا القرار الذي اتخذناه |
| Bu sabah uzun bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مطولا هذا الصباح |
| Bunun hakkında bir konuşma yaptık. - Ah evet? | Open Subtitles | لقد تحدثنا بشأن ذلك. |
| Bu sabah düğün organizatörüyle sinir bozucu bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | قمت بمحادثة محبطة بشأن تجهيزات الزواج هذا الصباح |
| Kralla önemli bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | لقد أجريت محادثة مكشوفة مع الملك |
| Sizinle savunmanızı değiştirmek istediğinize dair bir konuşma yaptık mı-- | Open Subtitles | سيد ينج ، هل دار بيننا حوار قلت فية أنك تريد تغيير أدانتك |
| Sonra da harika bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | وبعدها، في الحقيقة حظينا بمحادثة ممتازة جداً |
| Hailey, ikimizin de kabul ettiği bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | (هالى) ,لقد تحدثنا وإتفقناعلى... |
| Bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | لقد تحدثنا. |
| Shirley ile oldukça yapıcı bir konuşma yaptık ve bir pislik gibi davrandığımı fark ettim. | Open Subtitles | في الواقع، لا (قمت بمحادثة جيدة جداً مع (شيرلي |
| Annemle oldukça iyi bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | لقد أجريت محادثة مع أمّي |
| Sizinle savunmanızı değiştirmek istediğinize dair bir konuşma yaptık mı-- | Open Subtitles | سيد ينج ، هل دار بيننا حوار قلت فيه انك تريد تغيير ادانتك |
| Hararetli bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | دارّ بيننا حوار حادّ |
| Öyle olabilir ama babamla uzun bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | ربما هذا صحيح لكني وابي حظينا بمحادثة طويلة اليوم |
| Ayrıca, Vincent ile güzel bir konuşma yaptık değil mi, Vincent? | Open Subtitles | بالاضافة الى أنني و(فينسنت) حظينا بمحادثة جيدة أيس كذلك يا (فينست)؟ |