| Tekrar benimle konuşmak isterseniz bana haklarımı okuyun. | Open Subtitles | إذا أردت التحدث معي ثانيةً إتل علي حقوقي |
| konuşmak isterseniz beni arayın. | Open Subtitles | على أية حال، إن أردت التحدث إلي فاتصل بي |
| Tekrar konuşmak isterseniz avukatımla görüşebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا أردتم التحدث مرة أخري من فضلكم، إتصلوا بالمحامي |
| İşte kartım. Sen ya da dostların konuşmak isterseniz, çekinmeyin. | Open Subtitles | لو أنك أو أصدقاءك أردتم الحديث لا تتردد بطلبي |
| Bayan Green? Eğer konuşmak isterseniz babanızın doktoru telefonda. | Open Subtitles | ملكة جمال الأخضر، طبيب والدك على الهاتف إذا كنت ترغب في التحدث إليه. |
| Tabii ki, teknik konuşmak isterseniz. | Open Subtitles | بالتأكيد، إذا أردتِ التحدّث بشكل تقني. |
| Antibiyotikler ya da protezlerden konuşmak isterseniz sizin adamınız benim. | Open Subtitles | إذا أردتَ الحديث عن المضادات الحيوية أو الأطراف الإصطناعية، أنا الرجل الذي تحتاجه. |
| Sorunuz olursa veya konuşmak isterseniz beni ararsınız. | Open Subtitles | إن أردتِ طرح المزيد من الأسئلة أو أردتِ التحدث أكثر إتصلي بي |
| Her neyse benimle konuşmak isterseniz, sadece şu tuşa basın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تتحدث إلي فقط إضغط علي هذا الزر |
| Daha fazla konuşmak isterseniz adliyede oğlumla ilgileniyor olacağım. | Open Subtitles | إذا أردت التحدث بهذا أكثر سأكون في المحكمة أرعى إبني |
| O yüzden benimle tekrar konuşmak isterseniz... avukatımı arayın. | Open Subtitles | لذا, لو أردت التحدث لى ثانياً اتصل بالمحامى الخاص بى |
| Amirimle konuşmak isterseniz numarasını verebilirim. | Open Subtitles | إذا أردت التحدث مع مسؤولي يمكنني اعطاؤك رقمه |
| Onunla konuşmak isterseniz şoförüm sizi götürmekten memnunluk duyar. | Open Subtitles | لذا، اذا أردت التحدث معها سائقي سيكون مسرور لأن يأخذك لها |
| - Ve konuşmak isterseniz Peder Matt de orada. | Open Subtitles | - والأب مات هناك إذا أردتم التحدث معه |
| Leon buradaydı. konuşmak isterseniz kendisi arkada. | Open Subtitles | (ليون) كان هنا إنه بالخلف اذا أردتم التحدث إليه. |
| - konuşmak isterseniz arayabilirsiniz. | Open Subtitles | -إذا أردتم التحدث |
| Eğer aşırı yörüngeler ve aşırı çekim gücü hakkında konuşmak isterseniz kara deliklerden bahsetmelisiniz. | Open Subtitles | لو أردتم الحديث عن المدارات الضارية والجاذبية الهائلة فإنكم تتحدّثون عن الثقوب السوداء |
| Eğer gidip konuşmak isterseniz nerede çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكان عملها, إذا أردتم الحديث معها |
| konuşmak isterseniz eğer... | Open Subtitles | إن أردتم الحديث معي |
| Çocuklar ne zaman İngilizce konuşmak isterseniz | Open Subtitles | أي وقت يا رفاق ترغب في التحدث باللغة الإنجليزية |
| Eğer onlarla konuşmak isterseniz Golabki'de bulabilirsiniz. | Open Subtitles | إذ كنت ترغب في التحدث إليهم، سوف يكونون في "جلابكي" |
| Bayan Rhodes eğer konuşmak isterseniz şu an ayakta. | Open Subtitles | لقد استيقظت الآنسة (رودز) الآن إن أردتِ التحدّث إليها. |
| Yarın ofisimi açıyorum, konuşmak isterseniz... | Open Subtitles | لديّ مواعيد شاغرة غدًا إذا أردتَ الحديث طبعًا. |
| Daha sonra bu konu hakkında konuşmak isterseniz eğer. | Open Subtitles | إن أردتِ التحدث بهذا الخصوص ثانية لاحقاً... |
| Eğer benimle konuşmak isterseniz avukatlık büromu ararsınız. | Open Subtitles | أذا أردت أن تتحدث معي، خابرني غداً عند المحامي خاصتي. |