| Ama insanlar yaşadıkları çevredeki zehirler hakkında konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | ولكن الناس يريدون التحدث عن السموم في البيئة |
| İnsanlar çok dostça. Sürekli konuşmak istiyorlar. Üstelik sadece arabadan değil. | Open Subtitles | إنهم لطفاء , يريدون التحدث معي ليس عن السيارة فقط |
| İlgilerini çok çeken bir iş için seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد اتصل بي البيت الابيض وهم يريدون التحدث اليك في مهمة |
| - Fotoğraftaki adamla konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التحدّث مع الرجل الّذي في الصورة؟ |
| Dave'le bunu konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التكلم مع دايف عنه |
| Ruslar sinyal veriyor, konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يقوم الروسيون بإرسال إشارات إنهم يريدون التحدث |
| Seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لكن هناك محققين من الشرطة هنا يريدون التحدث معك |
| Sadece seninle konuşmak istiyorlar. İyi olduğunu bilmeleri gerek. | Open Subtitles | انهم فقط يريدون التحدث معكِ , ويتأكدون بأنك بخير |
| Bu çok nazik polis arkadaşlar, sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | حسناً, هؤلاء اناس لطيفين للغاية من الشرطة يريدون التحدث اليك بشأن شيء ما |
| - Bir görüşme talep ediyoruz. - Yalnızca konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | نحن نطالب بمقابَلَة رسميّة - إنّهم يريدون التحدث وحسب - |
| Kimse bunu konuşmak istemiyor. Yazı tiplerinden, sahtecilikten ve komplo teorilerinden konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لا أحد يريد التحدث حول ذلك يريدون التحدث عن الخطوط |
| Ben sadece haberciyim. Seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | إسمع، ما أنا إلا مُبلغة يريدون التحدث إليك |
| Seninle bomba hakkında konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التحدث معك حول تلك القنبلة |
| Stew, seninle şu işçi hakkında konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | ستيوارت ، هؤلاء يريدون التحدث عن العامل |
| Birisiyle konuşmak istiyorlar. Sahibiyle dediler ama. | Open Subtitles | لقد قالوا أنهم يريدون التحدث إلى شخصاً ما ... |
| Bu baylar, babam hakkında konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء السادّة يريدون التحدث إليكِ عن والدي! |
| Seninle de konuşmak istiyorlar, tatlım. | Open Subtitles | يريدون التحدث معك أيضاً، عزيزي. |
| Federaller seninle konuşmak istiyorlar. Rick. | Open Subtitles | الفيدراليون يريدون التحدّث إليك. |
| konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التحدّث إلينا |
| Seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التكلم معك. |
| Bilmiyorum. Sanırım sadece konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لا اعرف اعتقد انهم يريدون ان نتحدث |
| Aslında Sam'le konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | في الواقع يرغبان بالتحدث مع سام |
| Air Force One'dan arıyorlar. Başkan yardımcısıyla konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | إتصال من طائرة الرئيس يطلبون التحدث مع نائبة الرئيس |