| Eğer hükümet bu konuşmadan bir gün sonra kapanırsa bu konuşmanın bir kelimesi bile fark etmez. | Open Subtitles | ما قاله كان صحيحًا فلو توقفت الحكومة بعد يوم من الخطاب |
| - Galactica'nın emekliye ayrılma töreninde yapacağınız konuşmanın bir kopyasını da başkana gönderdim. | Open Subtitles | وأيضا أرسلت إلى الرئيس نسخة من الخطاب |
| Bu yazdığım konuşmanın bir kısmıydı! | Open Subtitles | هذا جزء من الخطاب الذي كنت أكتبه |
| Onunla böyle konuşmanın bir yararı yok. Sizi anlamıyor ki. | Open Subtitles | لا فائدة من التحدث إليها هكذا إنها لا تفهم ما تقول |
| Muhtemelen ama konuşmanın bir sakıncası yok, değil mi? | Open Subtitles | على الأرجح، ولكن لا ضرر من التحدث عنه، صحيح؟ |
| Onunla konuşmanın bir yolu yok, Şeker. | Open Subtitles | لا فائدة من التحدث إليه، (سويت) |
| O yaşlı şeytanla konuşmanın bir anlamı mı var? | Open Subtitles | ما الفائدة من الحديث الى ذلك الشيطان المسن؟ |
| Onunla konuşmanın bir zararı olmaz, Katrine. | Open Subtitles | لاضرر من الحديث معها |
| İşte konuşmanın bir kopyası. | Open Subtitles | نسخة جديدة من الخطاب |
| Seth ile sana konuşmanın bir kopyasını yollarım. | Open Subtitles | سأجعل (سيث) يرسل إليك نسخة من الخطاب |
| Artık Debbie ile konuşmanın bir anlamı bile yok zaten. | Open Subtitles | -لا جدوى من الحديث مع (ديبي) بعد الآن |