| Başka bir menajerle konuşmayan bir dövüşçün olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنك ربما تريد معرفة أن أحد رجالك لا يتحدث لمدير آخر بالخارج |
| Kaba sakallı, uzun saçlı, konuşmayan biriyle. | Open Subtitles | ذو لحية كبيرة و شعر كثيف و لا يتحدث البتة |
| Evet, şimdi konuşmayan tek kişi gibisin. | Open Subtitles | أجل , الآن أنت الوحيد الذي لا يتحدث إليّ |
| Oturduğu yerde hiç konuşmayan kadın oyuncunun yerinde mini bir daktilo var. | Open Subtitles | هاهي الآلة الكاتبة الصغيرة الذي يعمل عليها الممثل الذي لا يتكلم أبداً. |
| Terkeden bir eş ile seninle konuşmayan kızını mı kastediyorsun? | Open Subtitles | هل تعني، وزوجة أن ذهب وابنة كنت لا يتكلم ل؟ |
| Hiç konuşmayan bireyler de var. Çok konuşanlar da var. | TED | هناك هؤلاء الأفراد الذين لا يتكلمون إطلاقا. وهناك هؤلاء الأفراد الذين يتكلمون كثيرا. |
| Erkekler kendileriyle konuşmayan kızlara burnu havada der hep. | Open Subtitles | الرجال دائماً يقولون بأن الفتيات متغطرسات عندما لا يتحدث الرجال معهن |
| Seksi bir hemşire gönüllü hasta bakıcı İngilizce konuşmayan herhangi biri. | Open Subtitles | ممرضة مثيرة متعرية مع حلوى شخص لا يتحدث الانكليزية |
| Bunu nereden bulduğunu öğrenin çünkü bizimle konuşmayan biri onunla konuşuyor. | Open Subtitles | أكتشف من أين يحصل على هذا لأن أحدهم يتحدث إليه و لا يتحدث إلينا |
| Kız kardeşiyle konuşmayan genç bir adama bakıyorum. | Open Subtitles | إنّي أنظر إلى رجل شاب. الذي لا يتحدث إلى شقيقته. |
| Babasıyla konuşmayan, terk edilmiş bir binada yaşayan bir adama. | Open Subtitles | الذي لا يتحدث إلى والده. ويعيش في مبنى مهجور. |
| Harika. Burada cenazedeymiş gibi konuşmayan insan var mı acaba? | Open Subtitles | أهناك أي أحد آخر في هذه المحطة لا يتحدث كما لو كان في جنازة؟ |
| Hiç konuşmayan çocukları bilirsin değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفين ذلك الفتى الذي لا يتحدث معه أحد ؟ |
| Bu C. O. nun ona sadece İngilizce konuşmayan personelle ilgili boktan işler verdiğini farkettim. | Open Subtitles | كان عندى سى.أو يعطيه مهام حقيرة... بشخص لا يتحدث الأنجليزية. |
| Bu C. O.'nun ona sadece İngilizce konuşmayan personelle ilgili boktan işler verdiğini farkettim. | Open Subtitles | كان عندى سى.أو يعطيه مهام حقيرة... بشخص لا يتحدث الأنجليزية. |
| Şu büyük adam var ya güçlü olan, çok fazla... konuşmayan? | Open Subtitles | أتعلم هذا الرجل الضخم ...القوي، الذي لا يتحدث كثيراً؟ |
| Pek konuşmayan bir tipsin, değil mi? | Open Subtitles | انت من النوع الذى لا يتكلم كثيرا اليس كذلك؟ |
| Harika. konuşmayan mı bize kaldı? Bize ne söyleyebilecek ki? | Open Subtitles | رائع , لقد حصلنا على الشرير الذي لا يتكلم ما الذي سيكون قادراً على أخبارنا به ؟ |
| - konuşmayan her şeyi severim. | Open Subtitles | أحب أى شىء لا يتكلم |
| Size benzemeyen, sizin gibi düşünmeyen veya sizin gibi konuşmayan kişilerle çalışırken paylaştığınız arkeolojik keşif misyonu tüm bu yüzeysel farkları yok ediyor. | TED | عندما تعمل مع أناس لا يشبهونك في الشكل، أو يفكرون أو يتكلمون مثلك، مهمتكم المشتركة في الكشف عن الآثار تمحي كل الفروقات السطحية. |
| Duygularını hiç konuşmayan insanların kimi, onları en derinde yaşayanlardır kimi ise duyguları olmadığı için onlardan bahsetmez. | Open Subtitles | بعض الناس لا يتكلمون عن مشاعرهم لأنه ليس لديهم أية مشاعر |