| Dilimizi konuşsan ölür müydün? | Open Subtitles | هل كان سيقتلك الأمر لو أنك تحدثتي ياللغة الإنكليزية؟ |
| Ne zaman o arkadaşın hakkında konuşsan, her seferinde gözlerinde bir parıltı vardı. | Open Subtitles | في كل مرة تحدثتي عنه ، هذا الصديق كان هناك دائماً متألقاً في عينيك |
| Aslına bakarsan bununla ilgili annenle konuşsan daha iyi olur. | Open Subtitles | أتعلمين , بالواقع.. يجب عليكِ حقا أن تتحدثي مع أمكِ حول ذلك |
| Yani, aslında sen benim ayrıldığım eşimle konuşsan daha iyi olur. | Open Subtitles | في الواقع, يجب ان تتحدثي مع نصفي الثاني المنفصلة عني |
| Bu durumda, Binbaşıyla bu konuyu konuşsan daha iyi olacak. | Open Subtitles | اذن سيكون من الأفضل أن تتحدث مع الرائد عن هذا |
| Onlarla yıllarca da konuşsan sonunda bir yerden bir şey bulurlar. | Open Subtitles | يمكنك أن تتحدث معهم لسنوات ولكن عاجلاً أو آجلاً سيدمنون على شيء |
| Kahretsin Farmer, biraz konuşsan ölmezsin, bizler hayvan değiliz. | Open Subtitles | اللعنة يا(فارمير(المزارع) )هذا لن يقتلك هذا مجرد حديث نحن لسنا حيوانات الناس دائمآ تتحدث مع بعضهم |
| Oturup neler olduğunu anlatsan, biraz benimle konuşsan inan ki çok yardım etmiş olursun. | Open Subtitles | هذا سيساعدني إن تحدثتي معي لدقيقة |
| Onunla Alice hakkında konuşsan belki... | Open Subtitles | لو تحدثتي معه بخصوص (آليس) |
| Medyumumuzla konuşsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحدثي مع الوسيط الروحاني |
| - Benimle konuşsan iyi olur çünkü buradayım! Ve ben hiç kimse değilim! Ben bir insanım. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحدث معي لأنني موجود هنا أنا شخص و لن أذهب |
| Belki de annenle konuşsan daha iyi olur. Tütsülenmişlerden bir tane daha dene. | Open Subtitles | ربما يفضل أن تتحدث مع أمك جرب لحم مدخن أخر |
| Sen kendini bir şey zanneden ufak şey köpek gibi konuşsan olmuyor mu? | Open Subtitles | أأتيت من برنامج إقرار سلام حقير ألا يمكن أن تتحدث مثل كلب؟ |
| Kahretsin Farmer, biraz konuşsan ölmezsin, bizler hayvan değiliz. | Open Subtitles | اللعنة يا(فارمير(المزارع) )هذا لن يقتلك هذا مجرد حديث نحن لسنا حيوانات الناس دائمآ تتحدث مع بعضهم |