| Sokağa çıkma yasağı bitmeden önce, onları konuşturmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نجعلهم يتكلمون قبل أن ينتهي حظر التجول |
| Onları konuşturmak için başka bir taktik deneyeceğim. | Open Subtitles | لقد أحضرنا الويسكي, التاكيلا أتعلمون شيئا؟ سأنتهج تكتيكا جديدا لأجعلهم يتكلمون |
| Konuşmayı sevenleri konuşturmak hoşuma gider. | Open Subtitles | تركت النا س يتكلمون من يحب ان يكلم |
| Beni konuşturmak istiyorsan yanlış taktik kullanıyorsun, birader. | Open Subtitles | ؟ إن كنت تحاول إرغامي على التحدث انت تستعمل الأسلوب الخاطىء , يا أخي |
| Birini konuşturmak çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | أن تُجبر أحدُ على التحدث هي لُعب الأطفال |
| Hayatım, insanları konuşturmak için paraya gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة للمال ، لجعلم يتكلمون |
| Ve sizi konuşturmak için, elektrik verilen bir yerden bahsediyorum. | Open Subtitles | .... حيثُ سيضعون أسلاك كهربائية على خصيتيكـ و يجبرونكـ على التحدث |
| Asidi, Ben'i konuşturmak için kullanacaktı bizi başka kimin soyduğunu söyletecekti ailemizi kimin öldürdüğünü de ama kendini kaptırdı. | Open Subtitles | وكان سيستخدم الحمض ليجبر (بن) على التحدث ليخبرنا من الآخرين الذين سرقونا وقتلوا والدينا, لكنه انجرف |
| Seni konuşturmak için Emma'yı kullanırız. | Open Subtitles | سوف نستخدم (إيما) كى نجبركِ على التحدث. |