| Sanki Brad, konuk evinde geliştirilmiş bir telefon bulmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو أن براد وجد لنفسه هاتف جديد في غرفة الضيوف |
| Dink ve Maya'yı evine yerleştirmek ve evli oldukları için konuk evinde seks yapmalarına izin vermek. | Open Subtitles | وينتقلون دينك ومايا لمنزلك ويقيما علاقة في غرفة الضيوف |
| Evet, konuk evinde kalmama izin verdi. | Open Subtitles | نعم, ستتركني أعيش في غرفة الضيوف |
| Burada oturuyorum. Temizlikçiyim. konuk evinde kalıyorum. | Open Subtitles | أقيم هنا، أقوم بالتنظيف وأمكث في منزل الضيوف. |
| Ama bence Jesse'nin konuk evinde kalıyor olması çok büyük bir hata. | Open Subtitles | ولكنني أظنها غلطة كبيرة أن يبيت في منزل الضيوف |
| Cinayet gecesi kimse malikâneye girmemiş ya da çıkmamış o nedenle Abby'de Austin'le birlikte konuk evinde öldürülmüş olmalı. | Open Subtitles | نعلم الآن على يقين بأنّه لا أحد دخل أو غادر الملكيّة ليلة القتل ، فلابدّ إذن أنّها قتلت في غرفة الضيوف جنباً إلى جنب مع (أوستن) |
| Evet, bu çirkin mekandan neden utandığını ve onun berbat konuk evinde kalması için ısrar etme nedenini şimdi anladım. | Open Subtitles | أجل! أفهم سبب شعورك بالحرج من هذا المكان البشع تجبرينها على الإقامة في منزل الضيوف المقرف! |
| Gerald arkadaki konuk evinde. | Open Subtitles | جيرلد .. في منزل الضيوف في الخلف |
| konuk evinde kalabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك البقاء في منزل الضيوف |