"konusunda ikna" - Translation from Turkish to Arabic

    • اقناع
        
    • أقنعت
        
    • تقنع
        
    • إقناع
        
    • إقناعك
        
    • مقتنعون بأن
        
    Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, Kelownalılar'ı, bomba yaparak sorunlarını çözemeyecekleri konusunda ikna etmekte bayağı ısrarlı idi. Open Subtitles هو كان عاطفي جدا حول محاولة اقناع شعب الكولونيين أن بناء القنبلة لن يكون الحل لمشاكلهم
    Ve Majestelerini, danışma kurulunu sadece hakkedene göre seçmesi konusunda ikna etmeye çalışıyordum. Open Subtitles كما أحاول اقناع صاحب الجلالة تعيين أعضاء المجلس بناء على جدارتهم ولا شيء غير ذلك
    Birkaç yıl sonra, babamı bana gerçek bir zırh yapma konusunda ikna ettim. TED بعدها ببضعة سنين، أقنعت والدي في الشروع في صناعة بدلة درع مناسبة لي.
    Haberler iyi! Doktorları hücrene dönmen konusunda ikna ettim ve seninle daha çok ilgileneceğimi söyledim. Open Subtitles أخبار جيدة لقد أقنعت الأطباء أن يعيدوك إلى غرفتك
    Sen de denemelisin. Ustalık ve konsantrasyon için çok iyidir. Ayrıca bekâr kadınları senin süper bir budala olduğun konusunda ikna eder. Open Subtitles إنها جيّدة من أجل تدريب خفة اليد ومن أجل أن تقنع فتاة بالخروج معك
    Elimden geleni yapsam da, annenin başkalarının düşüncelerini önemsememesi konusunda ikna edemedim, Odell. Open Subtitles أفضل جهودي حتى الآن لم تقنع أمك لتكون في آراء مختلفة للآخرين
    O'Brien'ın yapmak istediği Smith'i parti ne söylerse doğru olduğu ya da doğrunun, parti ne söylerse o olduğu konusunda ikna etmek. TED ما يقوله أوبراين هو النقطة المهمة إنه يرغبُ في إقناع سميث بأن ما يقوله الحزب هو الحقيقة والحقيقة هي ما يقوله الحزب.
    Belki de sizi rehberim olma konusunda ikna edebilirim, ne dersiniz? Open Subtitles أتظني أنه بمقدوري إقناعك كي تعملين كمرشداً لي؟
    Eğer insanları, ürünlerini denemeleri konusunda ikna edebilirlerse bunu kullanmaya devam edecekler. Open Subtitles حتي أنهم مقتنعون بأن اذا كان بامكانهم حمل الناس على تجربة منتجاتهم فإنهم سوف يستمرون في إنتاجها
    Arkadaşını tanık olması konusunda ikna edebildin mi? Open Subtitles هل استطعتِ اقناع صديقك بأن يكون شاهدًا ؟
    Richard'ı uyuyan Tanrılara kızamayacağımız konusunda ikna ettikten sonra film setinin etrafından ve içinden geçen yollarla bir pist oluşturduk. Open Subtitles مع اقناع ريتشارد ما كنا لنغضب الالهة النائمة صنعنا دائرة من الطرق عبر الاستوديو
    Louis, bu gece Blair'i partiye gelme konusunda ikna etme şansın oldu mu? Open Subtitles " لويس " اى حظ فى اقناع " بلير " فى القدوم للحفلة الليلة ؟
    Üstlerimi onu ve kızını gayri resmi olarak ülke dışına çıkartmaya yardım etmeleri konusunda ikna ettim. Open Subtitles لقد أقنعت المسؤولين بشكل غير رسمي بمساعدته وابنته على الخروج من البلاد
    Hastanenin yönetim kadrosunu yeni hasta üzerinde... çalışması konusunda ikna eder. Open Subtitles أقنعت طاقم المستشفى... بالسماح لها بتولّي حالته.
    - Aldım. Joe'yu olanlardan sonra birkaç ay izin alması konusunda ikna ettim. Open Subtitles لقد أقنعت "جو" بأن يأخذ إجازة بعض الاشهر
    İyilik timsali ablası bile annesini olanlar konusunda ikna edememişti. Open Subtitles حتى اخته الرقيقه لم تستطع ان تقنع امها بالحقيقه
    - Sence bir avuç politikacıyı doğru şeyi yapmak konusunda ikna edebilecek misin? Open Subtitles هل تعتقد انك تستطيع ان تقنع حفنة من السياسيين ؟ لفعل الامر الصحيح ؟
    Sayın Başkan, halkı davamıza sadık kalma konusunda ikna etmelisiniz. Open Subtitles مجلس الجمهورية ايها الرئيس , يجب ان تقنع الشعب لان يبقي ولائه الى
    Eşiniz, bu seyahati, doğumdan sonra yapması konusunda ikna etmeyi başarabildiniz mi? Open Subtitles هل حالفكَ في إقناع زوجتكَ بتأجيل السفرِ إلى ما بعد الولادة؟ الد.
    İkinci dönemini bitirmek üzere olan salak bir ihtiyarı, ekonomimiz için neyin iyi olduğu konusunda ikna edemiyorsan, belki de sen aradığımız yardımcı değilsin. Open Subtitles إن لم يمكنك إقناع عجوز أحمق في نهاية فترته الثانية بما هو أفضل لاقتصاد البلد فربما لستِ المساعد الذي نحتاج
    Haklısın, ama umarım seni hata yaptığın konusunda ikna edebilirim. Open Subtitles أنت محق ولكني أستطيع إقناعك بأنك ترتكب خطأ جسيم
    Haklısın, ama umarım seni hata yaptığın konusunda ikna edebilirim. Open Subtitles أنت محق ولكني أستطيع إقناعك بأنك ترتكب خطأ جسيم
    O olayla ilgin olmadığı konusunda ikna olduk. Open Subtitles نحن مقتنعون بأن لا علاقة لك بتلك الضربة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more