| Genellikle mükemmel arabanın hangisi olduğu konusunda iyi bir sonuca varırlardı. | TED | وفي النهاية يصلون إلى نتيجة جيدة في العادة عن السيارة المثالية لهم |
| Çünkü yağları azaltma konusunda iyi biri varsa, o da benim. | Open Subtitles | لأنه إذا كان هنالك شخص جيد في إنقاص الدهون فهو أنا |
| Şu, çıplak delikanlı konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | حظا سعيدا مع ذلك، عاري |
| Erkekleri görünüşlerine göre değerlendirme konusunda iyi değilim. | Open Subtitles | لستُ بارعاً في الحكم على نظرات الرجال |
| Palyaçoluk konusunda iyi olmadığımı biliyorum ama insanları güldürdüğümde ve çocukların gözlerinde o ışığı gördüğümde işte babam küçükken aynen böyle hissetmemi sağlamıştı. | Open Subtitles | اعرف انني لست جيدا في التهريج بعد و لكن عندما اسمع الضحكات و ارى عيون الاطفال تشع |
| Birşeyi oluruna bırakmak konusunda iyi değilimdir. | Open Subtitles | لست جيداً في الواقع بأن أجعل الأشياء تستلقي |
| Ona kıçından parça çıkarmak konusunda iyi olduğu için... | Open Subtitles | .. انهم لا يسمونه سكيلـز لانه يجيد اشياء عديمة الفائدة فقط |
| O şeyi kafanda çıkarma konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | حظ جيد فى إخراج هذا الشيء من رأسك |
| Erkekleri baştan çıkarma konusunda iyi misindir? | Open Subtitles | هل تجيدى إغواء الرجال ؟ |
| Eğer bir şey konusunda iyi olduğunuzu düşünüyorsanız, kesinlikle öylesinizdir. | TED | ان كنت تعتقد انك جيدٌ في امر ما .. فان حتما كذلك |
| Kitabını bulma konusunda iyi şanslar Profesör. | Open Subtitles | حسناً، حظاً موفقاً في إيجاد كتابك يا بروفيسور. |
| İnsanların ölçüleri konusunda iyi gözlere sahibimdir. | Open Subtitles | حسناً، لديّ عين جيدة في معرفة أحجام الناس |
| Benimle dalga geçme. Hapçılık konusunda iyi değilim. Mm. | Open Subtitles | لاتقم بالسخرية مني أنا لست جيدة في كوني متعاطية فجأة طعم هذا الماء رائع |
| Tek eşIi olmak konusunda iyi olmadığımı biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أنني لست جيد في أن أكون أحادي الزواج، صحيح ؟ |
| Dönüp gitme konusunda iyi olduğumu biliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا يعلم أنني جيد في الانسحاب |
| Öyleyse size meta konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | في هذه الحالة... حظا سعيدا مع ميتا. |
| Sana senden vazgeçme konusunda iyi olmadığımı söylemiştim, sense... | Open Subtitles | قلتُ لكَ أنّي لستُ بارعاً في تركك تمضي، فقلتَ... |
| Moraller daha yüksek, insanlar daha çok çalışıyor ve o duvarda yer kazanma konusunda iyi bir yoldasınız. | Open Subtitles | الروح المعنوية عالية الناس يعملون بجد كنت جيدا في طريقك لكسب مكان على ذاك الحائط |
| Paylaşma konusunda iyi değilim. | Open Subtitles | لستُ جيداً في المشاركة |
| Çözemediği problemler konusunda iyi değildir kendisi. | Open Subtitles | فهو لا يجيد التعامل مع المشاكل التى لا يقدر على حلها |
| Özellikle de sen! Konuşma konusunda iyi değilimdir ama iki kişiye teşekkür etmem gerek. | Open Subtitles | خصوصاً أنت أنا لست جيد فى الخطابات حقاً ...لكن |
| Erkekleri baştan çıkarma konusunda iyi misindir? | Open Subtitles | هل تجيدى إغواء الرجال ؟ |
| ve eğer bir şey konusunda iyi olmadığınızı düşünüyorsanız, muhtemelen haklısınızdır. | TED | وان كنت تعتقد انك سيء في امر ما .. فربما انت مصيب في ذلك |
| - Ve sana da o sigorta şirketini kâr sağlamak amaçlı kullanacak aç gözlü fakir insanlardan koruma konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | -وأنتِ، حظاً موفقاً في حماية .. شركات التأمين تلك.. من طمع الأناس الفقراء |
| Sihir konusunda iyi olabilirsin ama biz daha iyiyiz. | Open Subtitles | ربّما أنتِ بارعة في السحر لكنّنا أكثر براعة |
| Eve bir kız daha atma konusunda iyi şanslar yakışıklı. | Open Subtitles | محاولة جيّدة في تسللّ صديقة أخرى إلى هنا أيّها الحذق. |
| Bebek konusunda iyi şanslar Dr. Hart. | Open Subtitles | حظاً سعيداً مع الطفل دكتوره هارت |