| Ve bu örümcek ağı gökyüzündeki yerel koordinatlara karşılık geliyor. | TED | وهذه الشبكة العنكبوتية تتجاوب مع الإحداثيات المحلية في السماء |
| SG-1'i, Yüzbaşı Carter'ın gördüğü koordinatlara göndermeye hazırım. | Open Subtitles | إننى على إستعداد لإرسال إس جى 1 إلى تلك الإحداثيات التى رأتها الكابتن كارتر |
| Freyr tarafından verilen koordinatlara ulaştık. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى الإحداثيات التى أعطاها لنا فراير |
| koordinatlara doğru yaklaşıyoruz. Bu vadiye yüksek teknoloji ürünü Apaçi'den başkası giremez. | Open Subtitles | حسناً سنتخذ الاحداثيات للارتفاع و الانخفاض وسنعثر على أي معدات تقنية في ذلك الوادي |
| İlk savaş başlığını önceden programlanmış koordinatlara göndermek üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك إطلاق الرأس النووي الاول المبرمج مسبقاً للإحداثيات |
| Bizi yanlış koordinatlara göndermek için tekrar programladı. | Open Subtitles | لذا برمج سيارته لترسل إلينا إحداثيات خاطئة. |
| Semboller doğru koordinatlara denk gelmeyecek. Klavyedeki harflerin yerini değiştirmek gibi. | Open Subtitles | بهذا لن تتوافق الرموز مع الإحداثيات التي يطلبها جهاز نظام الطلب مثل إعادة تعيين أماكن حروف الكيبورد |
| Son koordinatlara geri sıçrayacağız ama I.Ö.H, navigasyon hasar kontrol ve ateş kontrolü bilgisayarlarını ağ haline getireceğiz. | Open Subtitles | لذا نعود الي الإحداثيات الأخيرة لكننا نوصل حاسوب العبور مع حاسبات القيادة وحاسبات الدفاع |
| Alarm seviyesini yükseltiyoruz. Verilen koordinatlara destek birliklerini gönder. | Open Subtitles | الحدة تتصاعد، مع إطلاق النيران والتغطية بالقمر الصناعي، الإحداثيات قادمةٌ لكِ |
| Alarm seviyesini yükseltiyoruz. Verilen koordinatlara destek birliklerini gönder. | Open Subtitles | الحدة تتصاعد، مع إطلاق النيران والتغطية بالقمر الصناعي، الإحداثيات قادمةٌ لكِ |
| Chili, Speck ve Nitrate'ı bu koordinatlara göndermesi için acil talep. | Open Subtitles | طلب عاجل لإرسال الدعم الجويّ أو قصف هذه الإحداثيات |
| Bu koordinatlara acil Kırmızı Biber, Domuz Yağı veya Nitrat ekiplerini yollayın. | Open Subtitles | طلب عاجل لإرسال الدعم الجويّ أو قصف هذه الإحداثيات |
| Düzenli bir şekilde yeni koordinatlara sıçrayarak ve bu bilgiyi yıldız üslerine vererek kendini koruyor. | Open Subtitles | إنها تحمى نفسها دورياً بواسطة العبور إلى مجموعة جديدة من الإحداثيات وبعدها إعادتهم للمركبة الأم |
| Durum nedir, Albay? koordinatlara yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | ما هو وضعنا عقيد نحن نقترب من الإحداثيات |
| Hedef koordinatlara giriş yalnız onda var. | Open Subtitles | هي الوحيدة التي يمكنا الدخول علي الإحداثيات |
| Haritanda işaretlediğim koordinatlara gideceksin. | Open Subtitles | تذهب إلى الإحداثيات التي وضعتها لك على الخريطة |
| Bir Scav işaretçisi tarafından gönderilen koordinatlara düştü. | Open Subtitles | لقد هبط بنفس الإحداثيات التي أرسلها القمّامون من المنارة |
| Dr. Jackson'ın diğer yerden getirdiği koordinatlara gitmişler. | Open Subtitles | ذهبوا الى الاحداثيات التي احضرها دكتور جاكسون من قبل |
| Yani, o koordinatlara dayanarak, ışık hızından 10 kat daha hızlı gitsek de Dünya'ya ulaşması en az bir yıl, muhtemelen daha uzun sürer. | Open Subtitles | بإعتماد مكان هذه الاحداثيات حتى اذا كنا نسافر عشرة اضعاف سرعة الضوء ستأخذ تقريبا سنة للوصول الى الارض، ربما أكثر |
| Efendim, hesaplanan koordinatlara ulaştık. Burada hiçbir şey yok. Emirleriniz nelerdir? | Open Subtitles | سيدي ، لقد وصلنا للإحداثيات المحددة لا يوجد شيء هنا ، ما هي أوامرك؟ |
| Uydu, bir kez belirli gökyüzü koordinatlarına kilitlendiğinde ateşlemeye programlandıysa, o koordinatlara varışını geciktirmek yeterlidir. | Open Subtitles | إذا تمت برمجة القمر الإصطناعي لإطلاق النار بمُجرد أن تُطلق النار على إحداثيات مُعينة فمن ثم نحتاج إلى تأجيل وصوله فحسب |
| Bütün yaptığım paketi koordinatlara götürmekti. | Open Subtitles | حسنا ً .. كل ما قمت به كان أيصال الرزمة الى الأحداثيات |
| Tamam. Bizim şu koordinatlara gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، لذا علينا بالذهاب إلى موقع هذه الإحداثيّات. |