"koreli bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من كوريا
        
    • كورياً في
        
    Kuzey Koreli bir mülteci olarak yaşamın neye benzeyeceği konusunda hiç bir fikrim yoktu TED لم تكن لدي أي فكرة كيف ستكون الحياة للاجئة من كوريا الشمالية
    Güney Kore Başbakanı, NSS'i planların dışında tutarak Kuzey Koreli bir üst düzey yöneticiyle görüştü. Open Subtitles رئيس كوريا الجنوبية يستبعد منظمة الأمن القومي من الخطط ويقوم بدعوة مسؤول رفيع من كوريا الشمالية للإلتقاء به
    Anne, bugün Kuzey Koreli bir askeri öldürdüm. Open Subtitles أمي , لقد قتلت جندي من كوريا الشمالية اليوم
    Buralarda Koreli bir çocuk gördün mü? Open Subtitles هل رأيت شاباً كورياً في الجوار؟
    Buralarda Koreli bir çocuk gördün mü? Open Subtitles هل رأيت شاباً كورياً في الجوار؟
    Ama sen, benim, Kuzey Koreli bir diktatörmüşüm gibi bu gösterişli yağlı boya tablosunu asmamı bekliyorsun. Open Subtitles ولكنك تريديني تعليق صوره زيتيه لنفسي كأنني دكتاتوري من كوريا الشمالية
    Kuzey Koreli bir casus olan Ko Sun-sook Alzheimer hastasıydı ve bu, hapishane için sorun yaratıyordu. Open Subtitles كو شن سوك .. جاسوسة من كوريا الشمالية اصيبت بالزهار ... وكانتمشكلةللسجن
    Hedefimiz yüksek rütbeli bir asker olan Kuzey Koreli bir kiralık katil. Open Subtitles .. هدفنا هو .. (قاتلٌ محترفٌ من (كوريا الشمالية يحمل رتبة ضابطٍ رفيع المستوى
    Örneğin Leonard ile ilk tanıştığımda kendisi roket sırlarını Kuzey Koreli bir casusa vermek üzereydi ama hiçbir ajan gelip de bunu araştırmadı. Open Subtitles كمثال , عندما التقيت (لينورد) لأول مرة كان على حافة إفشاء أسرار صاروخ لجاسوسة من كوريا الجنوبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more