| Bankaların birikimlerimize el koyacağından korktuğumuz için parayı yanımızda getirdik. | Open Subtitles | كنا نخاف أن تأخذ البنوك مدخراتنا لذا جلبنا المال معنا |
| Ve abartılmışlardır, özellikle korktuğumuz şeyler. | TED | والمبالغ فيهم، وخاصة الاشياء التي نخاف منها. |
| Öylesine korktuğumuz o gün işte geldi. Ateş ulusu kapılarımızda. | Open Subtitles | اليوم الذي كنا نخشاه قد جاء قبيلة النار على أعتابنا |
| Sanki ne kadar derin hisler beslediğimizi birbirimize söylemekten korktuğumuz için kavga ediyorduk. | Open Subtitles | إنه وكأننا نتقاتل لأننا كنا نخشى معرفة الشخص الأخر كيف كان عمق شعورنا |
| Bakın, Majesteleri, korktuğumuz yok. | Open Subtitles | انظر جلالتك، الأمر ليس أننا خائفون على العكس من ذلك |
| korktuğumuz başımıza geldi. | Open Subtitles | حدث ما خشيناه تمامًا |
| 3.000 yıldır korktuğumuz bir yaratığı serbest bıraktın. | Open Subtitles | أطلقت عنان مخلوقا خفنا على 3,000 سنة. |
| Tek korktuğumuz sendin ama sen sanki bizim takımdandın. | Open Subtitles | أنت كنت الشخص الوحيد الذى كنّا نخاف منه و بدلاً من ذلك,كنت تلعب فى صفنا |
| Aynı zamanda mahkeme üyelerini doktordan korktuğumuz fikrine soktun. | Open Subtitles | لقد أيضاً أوحيتي لأعضاء المحكمة أننا نخاف من الطبيب |
| Ve biz de bunu itiraf etmeye korktuğumuz için böyle davranmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | لكننا نخاف أن نعترف بهذا، لذلك نستمر في التأنق؟ |
| Çoğu zaman egomuzla yüzleşmekten korktuğumuz için yemek yeriz. | Open Subtitles | في كثير الأحيان، نحن نأكل لأننا نخاف من مواجهة انعكاس ذواتنا |
| korktuğumuz şeylerle savaşmak zordur. Bazen ufak bir yardıma ihtiyacımız olur. | Open Subtitles | من الصعوبه أن نحارب الأشياء التي نخاف منها , أحيانا نحتاج الي القليل من المساعده |
| Öylesine korktuğumuz o gün işte geldi. Ateş ulusu kapılarımızda. | Open Subtitles | اليوم الذي كنا نخشاه قد جاء قبيلة النار على أعتابنا |
| korktuğumuz başkalarının yargılama ve alaylarıdır. | TED | ما نخشاه هو حكم الاخرين و سخريتهم.و هذا موجود حقا. |
| Bence Grouchy'nin mavisi, efendim. korktuğumuz şey. Grouchy bizi buldu. | Open Subtitles | أعتقد أزرق الجروشى ، سيدى هذا هو ما كنا نخشاه يا سيدي قطع جروشى علينا |
| Hepsi Rusya hakkında bilmek istediğimiz ama sormaya korktuğumuz şeyler. | Open Subtitles | هذا كل ما اردنا معرفته عن الروس وكنا نخشى ان نسال عنه |
| Blair, biz aramızda birşeyler olmasından korktuğumuz için herkesten sakladık. | Open Subtitles | لقد تخفينا يا بلير ..لأننا كنا نخشى أن هناك شيء أكبر |
| Belki aklımızı okuyabilen bir kötü ruhtur ve korktuğumuz şekillere bürünüyordur. | Open Subtitles | هو كان شرّير الذي يُمْكِنُ أَنْ يَقْرأَ عقولَنا ويَأْخذُ الشكلَ الي احنا خائفون منة. |
| Bu ilişkinin adını söylemeye korktuğumuz için mi Nick? | Open Subtitles | بإنّنا خائفون من الإعطاء هذا اسم العلاقة، نيك؟ |
| O hâlde korktuğumuz şey oldu. | Open Subtitles | إذن إن ما خشيناه قد حدث |
| Beni gizli dosyalara siz yerleştirdiniz. Bence bizim korktuğumuz olasılıklardı. | Open Subtitles | [مولدر] أعتقد الذي خفنا كانت الإمكانيات. |
| korktuğumuz gibi, Daniel Ori ile tanıştığından beri, müritlerini sefere hazırlıyorlar. | Open Subtitles | كما خشينا منذ يوم لقاء (دانيال) للـ((أوراي))... فقد جهزوا أتباعهم لحملة عسكرية |
| korktuğumuz başımıza geldi, protein C'nin yan etkileri görünmeye başladı. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية لبروتين "ج" التي كانت تقلقنا حدثت |
| Bu bir insan. Ve onlar da bizden, bizim onlardan korktuğumuz kadar korkuyorlar. | Open Subtitles | إنه مجرد كائن بشري ويخشوننا كما نخشاهم تماماً |
| Evet doktor. Sürekli korktuğumuz şey: | Open Subtitles | نعم أيها الطبيب، حدث أعظم مخاوفنا. |