| Biyomoleküler kinetik ve hücre dinamiği dersleri verirdi ve genelde öğrencileri, dünyanın sonunu teknolojinin getireceği hakkındaki hikâyesiyle korkuturdu. | Open Subtitles | .. لقد علمتنا الجينات البيولوجية و الديناميكية الخلوية و كان يخيف الصف بقصة كيف أن العالم |
| Biomoleküler kinetik ve hücresel dinamiği öğretti ve alt sınıftakileri, dünyanın teknolojiyle nasıl içinin boşaltıldığı hikayesini anlatarak korkuturdu. | Open Subtitles | كان يدرس الجزيئات الحيوية والديناميكية الخلوية كان دائما يخيف الفصل بهذه القصة كيف ان العالم سيزول |
| Burada durur müşterileri korkuturdu. | Open Subtitles | كان يقف هنا يخيف كل زبون لدي |
| Çevremde bir çok düşmanın olması ve tamamen yalnız olmam beni çok korkuturdu, sonunda kaçarak kurtuldum bundan. | Open Subtitles | لقد أخافني ذلك كثيراً بقدر ما إستهواني لقد كانوا كل أعدائي وفقدت القدرة على عدهم |
| Beni korkuturdu. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً فظيعاً لقد أخافني |
| Beni ölümüne korkuturdu. | Open Subtitles | أخافتني كثيرًا |
| Katil insanları korkuturdu. | Open Subtitles | القاتل يخيف الآخرين |
| Beni korkuturdu. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً فظيعاً لقد أخافني |