| Onu seven ben, ondan korkuyorsam kendinden nefret eden o, kendinden nasıl korkuyordur? | Open Subtitles | لو خفت منه فمن سيحبه كيف يخاف الانسان نفسه ويكره نفسه؟ |
| Belki de tanrı diye algıladığı birinin aklına bakmaktan korkuyordur. | Open Subtitles | ربما هو يخاف أن ينظر في ذهن شخص يظن أنه إله |
| Belki de yanlış saymaktan korkuyordur. 5 tane sayacak ya. | Open Subtitles | لعله يخشى أن يخطئ العد ستعد حتى تصل للأمر الخامس |
| Belki de yaşlanmaktan o kadar çok korkuyordur ki onu rahatlatan tek şey budur. | Open Subtitles | من المحتمل انه يخشى الكبر في السن انها تعزيته الوحيدة |
| Belki programa katılmasını istemediğinde dolayı destek olmayacağını... düşünerek korkuyordur. | Open Subtitles | حسناً، رُبما هوَ خائفٌ بما أنكِ ..لَم تُريديهِ أن يكونَ في هذا البرنامِج ربما لَن تَدعَميه |
| Büyük ihtimalle senden daha çok korkuyordur. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون هو خائف منك أكثر من أنكِ خائفه منه، |
| Belki de 100 bin dolarlık ödüllü bir atı yaralamaktan korkuyordur. | Open Subtitles | ربما تخشى ان يصاب حصان مسابقات حاصل على جوائز بقيمة 100 ألف دولار |
| Kral muhtemelen tahta oturacağın günün gelmesinden korkuyordur. | Open Subtitles | يجب أن يخاف الملك من اليوم الذي تحصل فيه على العرش |
| Belki yapamıyordur. Belki yakalanacağından korkuyordur. | Open Subtitles | ربما لم يستطِع ربما يخاف أن يتم اكتشافه |
| O güzel yüzünün dağılmasından korkuyordur. | Open Subtitles | وهو يخاف من العبث فى وجه الجميل |
| Polisten söz eden, aslında onlardan korkuyordur. | Open Subtitles | من يتحدث عن الشرطة هو من يخاف منهم |
| Belki baban da aynı şeden korkuyordur. | Open Subtitles | ربما والدك يخاف ايضاً نفس الشيئ |
| Belki de yaşlanmaktan o kadar çok korkuyordur ki onu rahatlatan tek şey budur. | Open Subtitles | من المحتمل انه يخشى الكبر في السن انها تعزيته الوحيدة |
| Belki de saatinin çalınmasından korkuyordur. | Open Subtitles | ربما يخشى أن يحاول أحدهم سرقة المنبه |
| Belki de sıçanlardan korkuyordur. | Open Subtitles | -ربما يخشى الفئران |
| Belki seni çok seviyordur. Ve sana yakın olmaktan korkuyordur. | Open Subtitles | ربّما يحبكُ حبّاً جمّاً خائفٌ لقترب منكِ |
| Belki kalırsak neler olacağından korkuyordur. | Open Subtitles | ربّما لأنّه خائفٌ ممّا قد يحدث لو بقينا |
| Belki.. Kötü görünecek diye korkuyordur.. | Open Subtitles | ربما هو خائف ان تجعله النظارة قبيح |
| Babasına bahsetmekten korkuyordur. | Open Subtitles | وانها تخشى ان تخبر ابوها بذلك |