| Enkaz, akıntılara karşı bir korunak ve resiflerdeki yırtıcılardan gizlenme imkânı sağlıyor. | Open Subtitles | يَعْرضُ الحطامَ ملجأً مِنْ التياراتِ و مخبأ مِنْ المفترسين خارجاً على الشعبة المرجانيةِ. | 
| Ve bu hayvanlar için mükemmel bir doğal korunak oluşturabilir, ama aynı zamanda insanlar tarafından da belirsiz şekillerde kullanılabilir; bir bar veya hapishane olarak ve hatta ağaç içinde bir tuvalet olarak. | TED | و من شأن هذا الأمر أن يخلق ملجأً طبيعياً للحيوانات و لكنها عوضاً عن ذلك صودرت لإستخدامات مشكوك فيها من قبل الإنسان بما في ذلك البارات و السجون و حتى مراحيض | 
| - Dünyanın kötülüklerinden saklanmak için bir korunak. | Open Subtitles | ملجأً كمكان للاختباء من أشرار العالم | 
| Burada hiç korunak yok. | Open Subtitles | ليس هنالك غطاءٌ هنا هذا ما سيحدث | 
| Köprüde hiçbir korunak yok. | Open Subtitles | -ليس هناكَ غطاءٌ لذلك الجسر |