| Enfeksiyonu önleme, insanları koruyarak ya da sivrisinekler yok edilerek yapılabilir. | TED | حسنًا، منع العدوى يكون إما بحماية الناس أو القضاء على البعوض. | 
| Bu yüzden sözlüğü koruyarak, ben şeytanın işini yapıyorum.Değil mi? | Open Subtitles | لذا بحماية المعجم، انني أعمل عمل الشيطان. أليس كذلك؟ | 
| Ya seni en başından beri düzen bir adamı koruyarak zamanını harcıyorsun. | Open Subtitles | إما أنك تهدر وقتك بحماية رجل الذي خانك من البدايةِ، | 
| Bunu çoğunlukla, vahşi alanları ve tehlikedeki türlerin populasyonlarını genişleterek ve koruyarak yapacağız. | TED | يمكن تحقيق معضم ذلك بزيادة وحمايةالمساحات الطبيعية وبزيادة أعداد وحماية الحيوانات المهددة بالانقراض. | 
| Eddie beni kardeşiyle birlikte çalıştığına dair ikna etti gizlice, onu koruyarak. | Open Subtitles | إدي أقنعني بأنه تم العمل مع أخي سرا، وحماية له. | 
| Metal olmayan parçaları metal parçaları koruyarak virüs kapmasına uzunca bir süre engel oldu. | Open Subtitles | أجزاءه غير المعدنية كانت تحمى أجزاءه المعدنية من التقاط الفيروس لفترة طويلة | 
| Ben, Nina'yı, kızını koruyarak onurlandırıyorum. | Open Subtitles | أُشرّفُ نينا بحِماية بنتِ نينا، | 
| Nathan'ı koruyarak bunu düzeltmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا احاول ان اعمل الصواب بحماية نايثن | 
| Benim için çok değerli bir şeyi koruyarak. | Open Subtitles | .بحماية شئٍ ثمينٌ للغاية بالنسبةِ لي | 
| Sahar bize, hukuku kullanılması gerektiği gibi kullanarak var olan kötü uygulamalara karşı gelebileceğimizi gösterdi ve Sahar'ı koruyarak kendimizi koruyoruz. | TED | أظهرت لنا (سحر) إمكانية محاربة الممارسات السيئة الموجودة باستخدام القوانين بالطرق التي وجدت لتستخدم بها، و بحماية (سحر)، فإننا نحمي أنفسنا. | 
| Marcel'i koruyarak, güvenini tazelemiş oldum. Öylesine güveni yerine geldi ki, Elijah'ı bize vermeye razı oldu. | Open Subtitles | بحماية (مارسِل)، فزت بثقته، وقد وافق على إعادة (إيلايجا) لنا. | 
| Nina'yı, kızı Bo'yu koruyarak onurlandırıyorum. | Open Subtitles | (أنا أُشرف (نينا بحماية أبنتها ، بو | 
| Onu elinde rehin tutuyor ve bize teslim etmeden önce onu ve ailesini koruyarak Norveç'e sağ salim götürmemizi istiyor. | Open Subtitles | إنه يحمل رهينة ويطلب مرافقة وحماية له مع عائلته بأمان إلى " النرويج " قبل أن يقوم بتسليم العينة | 
| Amanda'nın zorluk çocukluk döneminin ışığında amacımız bugünün çocuklarının hayat şartlarını koruyarak ve destekleyerek daha iyi bir yarın elde etmek olabilir diye düşündük. | Open Subtitles | وعلى ضوء طفولة (اماندا) الصعبة فكّرنا أن هدفنا يمكن أن يكون غداً أفضل من خلال تعزيز وحماية رفاهية الأطفال اليوم | 
| -K'un-Lun'ı koruyarak. | Open Subtitles | وحماية"كون لان". | 
| Bu kıyı cengelleri, adaları erozyondan koruyarak fırtınalara, hatta bazen tsunamilere karşı tampon görevi görürler. | Open Subtitles | تحمى هذه الغابات الساحلية الجزر من التآكل و تشكل حاجزا ضد العواصف وحتى التسونامى الموسمى | 
| - Aklını zehirledikten sonra bedenini koruyarak mı? | Open Subtitles | تحمى جسمة بعد أن تسمم عقلة | 
| Bo'yu koruyarak onurlandırıyorum. | Open Subtitles | بحِماية بو |