| Parayı kahve kavanozuna koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع المال في القهوة يمكن، لجميع يهمني. |
| İmzadan feragat ediyorum, yani posta kutuma koyabilirsin. | Open Subtitles | صباح الخير وقعت اوراق التنازل لذا يمكنك وضع الطرود فى صندوق البريد |
| Fazla odamız olursa, bazı eşyalarını oraya koyabilirsin... | Open Subtitles | إن كان لدينا غرفة، يمكنك أن تضع فيها أغراضك، مثل الكراسي خاصتك |
| Carsaflarini... ve yorganlarini gardirobina, ya da soyunma odana hatta gunes almayan bir yere bile koyabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع وضع فراشك وبطانيتك في خزانتك او دولابك او حتى مكان لاتشرق فيه الشمس |
| Çalışma masana koyabilirsin. | Open Subtitles | إنّه من أجل الديكور يمكنك وضعه على مكتبك |
| Pek çok kişi farkına varmaz ama şuraya otunu koyabilirsin. | Open Subtitles | الكثيرون لا يدركوا هذا ولكن يمكنك وضع ثوبك هنا |
| Hayır, almalısın, içine biraz da çikolata koyabilirsin. | Open Subtitles | لا يجب عليكي ان تزيدي من وزنك قليلاً يمكنك وضع بعض الشوكولاتة على الشوفان |
| Bu şeyi bir yörüngeye koyabilirsin. Yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع هذا الشئ في مدار ليس لأنك لابدّ أن تفعل ذلك |
| Salatayı o masaya koyabilirsin ayrıca iyi bir kız olup, bunu da oraya bırakıver. | Open Subtitles | يمكنك وضع السلطة على تلك الطاولة و كوني ملاكا و ضعي ذلك هناك أيضا |
| Şey, eğer orada yer yoksa benimkine koyabilirsin. | Open Subtitles | أم إذا كنت بحاجة إلى الفضاء يمكنك وضع بعض الاشياء في بلدي خزانة |
| Hediyeni masaya koyabilirsin. Herkes arka bahçede. | Open Subtitles | يمكنك وضع الهدية على الطاولة الكل بالأرجاء |
| Biraz garip olduğunu biliyorum ama başını diğer tarafına koyabilirsin. | Open Subtitles | انا اعلم أن لها رائحة السمك قليلا لكن يمكن أن تضع رأسك الناحية الاخرى |
| Tanrı aşkına, kimlik kartına benim resmimi bile koyabilirsin. | Open Subtitles | بحق الله، يمكنكَ أن تضع إسمي على بطاقة هويتكَ |
| Omzumun üstüne not resmi koyabilirsin Tony. | Open Subtitles | يمكنك أن تضع صورة للملاحظة فوق كتفي في أي وقت الآن , توني |
| Cep telefonunu da koyabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع وضع جوَّالك فيه بدلاً من ذلك |
| Parmağını istediğin yerine koyabilirsin ama yine de Maw Maw'ı yıkayacaksın. | Open Subtitles | تستطيع وضع أصبعك على أي مكان تريد |
| Sanırım bir dönem için yeterince klüp var... ama gelecek dönem için bunu uygulamaya koyabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أن الفصل الدراسي قد إنتهى تقريباً ولكن يمكنك وضعه في الطلب للتمويل الفصل الدراسي المقبل |
| Şuraya koyabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم ؟ يمكنك وضعها على الطاولة هنا |
| - Hediyeni şuraya koyabilirsin. | Open Subtitles | يُمكنُكَ وضعُها هُناك مع البقية |
| İstediğin yere koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع أغراضك في أي مكان تشائين. |
| Yastığının altına koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تضعه أسفل وسادتك |
| - Şuraya koyabilirsin. - Peki. | Open Subtitles | يمكنكِ وضعه هناك حسناً |
| Bir hizmetli gelir birazdan. Bir masanın üstüne koyabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أن النادلة ستجوب المكان ضعها على الطاولة |
| - Eşyalarını buraya koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تضعِ أغراضكِ هنا. أنا لا أملك أيّة أغراض. |
| Yıllığın arkasına numaralandırılmış isimler koyabilirsin. | Open Subtitles | بامكانك وضع قائمة مع أرقام في آخر الكتاب هذا سيكون أكثر متعة أجل ، صحيح |