"koymalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يضعوا
        
    • يضعوه
        
    • الألعاب جانباً
        
    Spektrometrelerini gama ışınlarına ayarlamalarını ve sonra da çatılara koymalarını söyleyin. Open Subtitles وأخبرهم بأنّ يضعوا المناظير الطيفية على الأسطح ومعايرتها على أشعّة جاما.
    Yayın sırasında suratının önüne büyük, mavi bir top koymalarını istemek için geç değil. Open Subtitles مرحبا يا نايلز . هل تعلم إنه ليس وقتا متأخرا أن يضعوا دائرة زرقاء كبيره في مقدمة وجهك أثناء البث الحي كي لا يعرفك أحد
    Aşçılarına, kızarmış hamurun içine daha az soğan koymalarını söyle. Open Subtitles أخبر طباخيك أن يضعوا بصل أقل في فطائر اللحم
    Onlara bu şeyi sınıflandırana kadar bodruma koymalarını söylüyor. Open Subtitles قال لهم, إلى أن يتمكنوا من معرفه ماهذا أن يضعوه فى القبو,.
    Çocuklarıma, oyuncaklarıyla işleri bitince yerlerine koymalarını söylerim. Open Subtitles أنا أخبر أطفالي ، عندما تنتهون من ألعابكم ضعوا الألعاب جانباً
    Böyle şeylerde zaman koymalarını bekleyemeyiz. Open Subtitles لانستطيع أن نتوقع منهم بأن يضعوا توقيتاً على هذا النوع من الأمر
    Onlardan, kendilerini o insanların yerine koymalarını istiyorum ki böylece kazazedelerin yaptığı şeyleri neden yaptıklarını anlayabilsinler. Open Subtitles أريد أن يضعوا أنفسهم في مكانهم كي يحاولوا فهم لماذا فعلوا ذلك
    Bakın ne diyeceğim; bir erkekseniz ve bir buluşmada paket yaptırırsanız, pakedin içine erkeklik organlarınızı da koymalarını rica etseniz olur. Open Subtitles إن كنت رجلاً وطلبت تغليف بقايا الطعام للكلب بوسط موعد غرامي... فاطلب منهم أن يضعوا أعضاءك... التناسلية مع الطعام
    Bakın ne diyeceğim; bir erkekseniz ve bir buluşmada paket yaptırırsanız, pakedin içine erkeklik organlarınızı da koymalarını rica etseniz olur. Open Subtitles إن كنت رجلاً وطلبت تغليف بقايا الطعام للكلب بوسط موعد غرامي... فاطلب منهم أن يضعوا أعضاءك... التناسلية مع الطعام
    Senin mirasına el koymalarını istemediği için onu en emin yerde sakladı. Open Subtitles ولن يسمح ابدا لهؤلاء الصفر القصار ان يضعوا أيديهم على حقك الشرعي فخبأها في المكان الوحيد الذي يمكن اي يخبأ فيه شيء مؤخرته
    Şekeri çay fincanına koymalarını söyle. Open Subtitles أخبرهم بأن يضعوا السكر في قدح الشاي.
    Bakın, hâlâ benim koymalarını istediğim küçük havuçlardan var içinde. Open Subtitles أنظر, مازال لديها أكياس من قطع الجزر الصغيرة لقد طلبت ان يضعوه فيها
    Çocuklarıma, oyuncaklarıyla işleri bitince yerlerine koymalarını söylerim. Open Subtitles أنا أخبر أطفالي ، عندما تنتهون من ألعابكم ضعوا الألعاب جانباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more