| Bu yüzden giysileri saklamış ve Bay Blaney'nin bavuluna koymuştur. | Open Subtitles | هذا هو سبب إحتفاظه بالملابس و وضعه لها فى حقيبة مستر بلانى |
| Başsavcı koymuştur. | Open Subtitles | الجواب الوحيد هو أن الإدعاء العام وضعه هناك |
| Kadından bıktığı için kafasını kestikten sonra etrafına mumlar dizip bir parka koymuştur yani? | Open Subtitles | إنزعج منها،فقام بتقطيع رأسها و وضعه في الحديقة و وضع الشموع حوله؟ |
| Kuşkuları size yönlendirmek için koymuştur. | Open Subtitles | والعصا تم وضعها هناك لأثارة الشكوك حولك, |
| Belki görevlilerden biri buraya geldiğinde hasta çantasına koymuştur. | Open Subtitles | ربما وضعها أحد العاملين بالحقيبة الخاصة بالمرضى حين أتيت إلى هنا |
| Belki biri paltonuzu kendinin sanıp oraya koymuştur. | Open Subtitles | ربما اعتقد أحدهم أن معطفك هو معطفه و وضعها داخله |
| Muhtemelen sahte bir tavsiye mektubuna koymuştur. | Open Subtitles | هو غالبا وضعه على خطاب توصية مزور |
| Eğer Franz soruşturma altındaysa, bu adam onu oraya koymuştur sırf anlaşma yapabilsin diye. | Open Subtitles | هذا لأنه وضعه هناك ليتحصل على الصفقة |
| Onun için, birisi bunu posta kutusuna koymuştur. | Open Subtitles | يجب أن شخصاً ما وضعه في البريد |
| Belki de biri babamı suçlayabilmek amaçlı onu oraya koymuştur. | Open Subtitles | ربما شخص وضعه هناك لاتهام أبي |
| Bay Ackroyd belki de cebine koymuştur. | Open Subtitles | ربما وضعه السيد "آكرويد" في جيبه |
| Evet, belki bir Hobbit onları oraya koymuştur. | Open Subtitles | نعم,ربما (هوبيت) صغير وضعه هناك "عرق خيالي من أشباه البشر القصار مثل ملحمة سيد الخواتم" |
| Eğer öyleyse, birisi koymuştur. | Open Subtitles | يبدو أن شخص ما وضعه هناك |
| Belki bankaya koymuştur. | Open Subtitles | ربما وضعه في البنك |
| İtiraf etmeliyim iğrenç bir yer ama eğer bir saniyeliğine de olsa girebilirsem acaba nereye koymuştur? | Open Subtitles | مكان مثير للشفقة أعترف بذلك لكن إذا ما يمكنني الدخول هناك لثانية أي إتجاه وضعها ؟ |
| Bir başkası evimize girip çekmecemden alıp senin çekmecene koymuştur. | Open Subtitles | ربما دخل أحدهم المنزل وأخذ "القلادة" من الكبت و وضعها بلطف في درجك |
| Belki de vale bagaja koymuştur.. | Open Subtitles | ربما العامل وضعها في صندوق السيارة |
| Belki o koymuştur ya da kimin koyduğunu görmüştür. | Open Subtitles | ربما هو من وضعها هناك أو رأى من فعل |
| Bazı çocuklar muhtemelen eşek şakası olarak buraya koymuştur. | Open Subtitles | -فاجأتني . في الغالب وضعها بعض الأطفال كحيلة. |
| Belki biri oraya koymuştur. | Open Subtitles | حسناًن ربما وضعها شخص ما هناك متعمداً. |
| Onlardan haberim yok. Biri koymuştur. | Open Subtitles | -لا أدري، أحدهم وضعها في السيارة |