| Kraft kurbanlarını yol kenarına atmadan önce tecavüz de ediyordu. | Open Subtitles | كرافت اغتصب ضحاياه ايضا قبل ان يرميهم على جانب الطريق |
| Daniel Kraft: Tekrarlıyorum, bu bir prototip. | TED | دانييل كرافت: حسناً، مجدداً، فهذا مجرد نموذج. |
| Elise Kraft, ulusal güvenlik konseyi. Sabahtan beri beni bulmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أليس كرافت من مجلس الأمن القومي تحياتي، حاولت الاتصال بي طوال اليوم؟ |
| Merhaba. Elise Kraft, Ulusal güvenlik konseyi. | Open Subtitles | مرحباً، أنا أليس كرافت من مجلس الأمن القومي |
| Babam ekonomi dersleri verirdi. Henry Kraft. | Open Subtitles | أبي كان دكتور اقتصاد يعمل هناك، هنري كرافت |
| Puan Kartı Katili Randy Kraft kurbanlarını benzer ama daha feci şekilde doğruyordu. | Open Subtitles | تعرفون قاتل بطاقة النتائج,راندي كرافت شوه ضحاياه بطريقة مشابهة لكن أكثر قساوة |
| Yumurtalık torsiyonu ile ilgili sempozyumunuzdan etkilendim Dr. Kraft. | Open Subtitles | لقد أعجبت يا دكتور كرافت. حلقتكم الدراسية حول التواء المبيض. |
| Şerif Yardımcısı Kraft Evan Lee Hartley'i bulamadı ve suçlayacak birini arıyor. | Open Subtitles | نائب كرافت لم تجد ايفان لي هارتلي وتبحث لشخص لإلقاء اللوم. |
| - Kraft diyorsa Kraft'tır. Yanılmışım. | Open Subtitles | -إذا قال " كرافت " ، فإنه " كرافت " لقد أخطأت ، إننى آسفة |
| Kraft'ların Alden zincirini satın aldıklarını sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب على أن أخبرك بأن مجموعة " كرافت قد قامت بشراء سلسلة " أولدن" |
| Kraft şimdi San Diego'da, güçlü bir vurucumuz yok. | Open Subtitles | ...وبما أن كرافت الآن في سان ديجو فإنكم يا رفاق ليس لديكم قوة ضاربة |
| Artar , Kraft Steel | Open Subtitles | " آرثر، كرافت وستيل " أنا آسف، من الأفضل أن أتعلّم ذلك |
| Pergus Holding. Adamlar çok büyük. Kraft ya da Nestle gibiler. | Open Subtitles | شركة "برجاس" إنها ضخمه جداً مثل "كرافت" و نستله" |
| Christ Kraft benim başıma gelenin pişmiş tavuğun başına bile gelmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال "كريس كرافت" ان ما حدث لي ما كان ليحدث للكلب |
| Şerif Yardımcısı Kraft'e haber veririm. | Open Subtitles | أنه أمر خطير جدا. وسوف يخطر نائب كرافت. |
| Az önce Şerif Yardımcısı Kraft ile görüştüm. | Open Subtitles | - مرحبا. فقط حصلت قبالة الهاتف مع نائب كرافت. |
| - Zırvalıklarla dolu boş laflar etmeye başlamadan önce bilmelisin ki Şerif Yardımcısı Kraft seni sorgulamak üzere buraya geliyor. | Open Subtitles | - قبل وضع هراء الخاص بك والهراء الخاص بك، يجب أن نعرف أن نائب كرافت في طريقه إلى هنا السؤال لك. |
| Robert Kraft'ın nereye gittiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم إلى أين ذهب روبرت كرافت ؟ |
| Kraft anlaşmasını bağlamaya yakın olduğuna dair haberler dolanıyor Bryce. | Open Subtitles | يقول الناس يا (برايس) أنك على وشك حسم صفقة (كرافت) |
| Velveeta işlenmiş peynirlerinin üreticisi Kraft Foods, | Open Subtitles | "كرافت فودز"، صانعي الجبنة المعالجة "فلفيتا"، |