| Şurada Kraliçeyle çay içmemiz için çok az vakit kaldı. | Open Subtitles | لن يمر وقت طويل إلا وأنت تتناول الشاي والكعك مع جلالة الملكة. |
| Bunca çabayı Kraliçeyle evlenmen için değil, seni kral yapmak için harcadım. | Open Subtitles | لقد بذلت جهودي لتصبح ملكا ليس لتصبح زوج الملكة |
| Görecekler bizi öyle Çay içerken Kraliçeyle | Open Subtitles | سنكون هناك، ولسوف نُرى ونحن نتناول العشاء مع الملكة |
| Senin lorduk şeylerinde deneyimliyim. Kraliçeyle tanışmaya da hazırım. | Open Subtitles | وسأصبح متمكنة من الطريقة الأميرية ومستعدة لمقابلة الملكة |
| Amacı tamamen Kraliçeyi korumak da olsa eğer Kraliçeyle birkaç gün boyunca yalnız kaldıysa-- | Open Subtitles | على الرغم من أنه كان دافع لحماية الملكة إذا كان بمفرده مع الملكة لأيام |
| Siz askerlerin icabına bakın. Ben Kraliçeyle ilgilenirim. | Open Subtitles | رائع، تولى أنت أمر الجنود أنا سأتعامل مع الملكة |
| Kraliçeyle yıllar boyunca denememize rağmen en büyük rüyamızı gerçekleştiremedik: | Open Subtitles | بالرغم من محاولتي أنا و الملكة لسنوات فلازلنا غير قادران على تحقيق حلمنا الأعظم. |
| Kraliçeyle baş başa konuşmak istiyorum. Tırsık biri değilse. | Open Subtitles | أريد التحدث الى الملكة لـ وحدها ،الا اذا كانت خائفة |
| Kraliçeyle karşılaşmış olsan da.. ...onu yendin ve bu diyarlara mutluluğu getirdin. | Open Subtitles | بالرغم من التباينات الرهيبة، واجهتِ الملكة وهزمتِها، وحررتِ البلاد من أساليبها الحقيرة للأبد. |
| Sen, kardesim seni Kraliçeyle gördügü için onu kuleden asagi attin. | Open Subtitles | وأنت ررميت اخي من النافذة لأنه رأك تضاجع الملكة |
| Sen, kardeşim seni Kraliçeyle gördüğü için onu kuleden aşağı attın. | Open Subtitles | وأنت قمت بدفع أخي من النافذة لإنه شاهدك مع الملكة |
| Ve sen... Kardeşimi pencereden ittin çünkü seni Kraliçeyle gördü. | Open Subtitles | وأنت ررميت اخي من النافذة لأنه رأك تضاجع الملكة |
| Saray Baş Sekreteri Kraliçeyle bir araya gelmenizin yasak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ! رئيس الأمن الملكي قال بِأنه يُمنع عليك أن تقابل الملكة |
| Ben dönüp büyük Kraliçeyle bizzat görüşüp, emirlerini ger almasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سوف أعود فوراً للقاء الملك و الملكة و سأطلب منهم إلغاء الأمر. |
| Kraliçeyle karşılaşırsanız bu kış oyununa bir son vereceksiniz. | Open Subtitles | وإن قابلتم الملكة فأنتما ملزمان بوضع حدّ لهذا الشّتاء |
| Onu en son gördüğümde, Kraliçeyle işleri görüşüyordu. | Open Subtitles | آخر مرة شاهدتها كانت تستجوب الخدم مع الملكة |
| Erkek arı Kraliçeyle çiftleştiğinde cinsel boşalması insan kulağının duyabileceği kadar şiddetli olur. | Open Subtitles | عندما يتزاوج ذكر النحل مع الملكة فإن قذفه لسائله المنوي يكون مدوياً إلى درجة تجعله مسموعاً للأذن البشرية |
| ve Kraliçeyle olan konuşmanın tonu, Favorilerden olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ومن طريقة محادثتكِ مع الملكة فيتضح أنكِ تكادين أن تستقيلي. |
| "Bugün Britanya İmparatorluğu Sergisi'nin açılışı için Kraliçeyle buraya gelmek büyük bir zevk ve tatmin." | Open Subtitles | إنها سعادة عظيمة واستحسان بأن آتي هنا اليوم مع الملكة لهدف افتتاح معرض الإمبراطورية البريطانية |
| Değerli zamanlarını genellikle Kraliçeyle burada geçirirdi. | Open Subtitles | اعتاد أن يقضي وقتاً مميزاً مع الملكة هنا |
| Aslında 2 Kraliçeyle aynı odada olmalıydınız ben de olsaydım 3 olurdu aslında. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكونا في الغرفة مع ملكتين حسنا , ثلاثة لو كنت بيها |