"krallıkları" - Translation from Turkish to Arabic

• الممالك
• ممالك
• المملكات
• والممالك

Afrika krallıkları köle ticaretinden zenginleşti fakat Avrupalıların yoğun talebini karşılamak aşırı rekabet oluşturdu.
لقد ازدهرت حقاً الممالك الأفريقية من تجارة الرقيق ولتلبية الطلب الأوروبي الهائل خلقت المنافسة الشديدة

Bir bir bu küçük krallıkları yuttular.
واحدة وراء أخرى، ابتلعوا الممالك الصغيرة

Bu boş laflar bazı küçük krallıkları korkutabilir.
هذا الحديث ربما يثير خشية بعض الممالك الصغيرة

Yüzyıllar süren savaştan sonra dünyanın krallıkları bir anlaşmaya vardılar.
بعد سنوات من الحرب، توصّلت ممالك العالم إلى اتّفاق.

Çok hayatlar yaşadım. krallıkları çökerttim.
لقد عشتُ حيواتًا كثيرةً، ودمّرت ممالك بأسرها.

Bu savaşçı, tüm kötülükleri alt edecek, bütün krallıkları birleştirecek ve yere saçılan kanı Sakaar'a yeniden hayat verecek.
..وهذا المحاربسيدمركلالشر. ويوحّد جميع المملكات.

Şehirleri ve krallıkları silip süpürdüler.
انتشروا خلال المدن والممالك

Aklında olsun ki bu manasız savaşınla bu diyarda ki tüm krallıkları kızdırdın.
تدرك أنك أغضبت كل من الممالك من هذا البلد مع الخاص بك حرب لا معنى لها.

Sana krallıkları teslim ettim, bundan daha fazlasını bekliyorum.
ألقيت الممالك بالنسبة لك، وأتوقع أكثر من ذلك.

Yemin ederim ki kızı bir arabaya bağlar krallıkları dolaştırtırım.
أقسم بأنه سيتم ربطها إلي عربة وستسافر عبر الممالك

Köle ticareti en sonunda Amerika ve Avrupa'da yasaklandığında ekonomileri onun egemenliğine bağlı olan Afrika krallıkları ele geçirme ve kolonileştirmeye açık bırakarak yıkıldı.
عندما تم حظر تجارة الرقيق أخيرا في الأمريكتين وأوروبا و انهارت الممالك الأفريقية التي كانت تستغل ذلك مما جعلها عرضة للغزو والاستعمار

Ardından, Batı krallıkları ve Ağaç. Bunlar benim olacak. Sana söz veriyorum.
وحينئذ سيكون لي حكم الممالك الغربية والشجرة - أعدك بذلك -

Manolo ve ailesi bütün krallıkları bağlayan büyülü şelaleleri gören ilk kişilerdi.
(مانولو) وعائلته كانوا أول من رأى الشلالات السحرية التي تربط كل الممالك

Efsanevi altın krallıkları üzerinde ısrar mı ediyorsun?
هل تصر على الممالك الأسطورية من الذهب؟

Onu yak. - Diğer krallıkları uyar.
-حذّري الممالك الأخرى .

- Kesinlikle, ...tüm krallıkları çok daha kısa sürede ele geçirmiştim.
بالضبط، وقد اجتحت ممالك بأسرها في زمن أقصر

O, krallıkları harabeye döndürdü ve senin gibi adamlara diz çöktürdü.
أنها دمرت ممالك وجعلت الكثير من الرجال مثلك أن يركعوا.

Erebor Yalnız Dağ Orta Dünya'nın Ulu Cüce krallıkları'nın sonuncusu.
..."إريبور" ..."الجبل الوحيد" آخر ممالك الأقزام العظيمة في الأرض الوسطى

Sıradan bir piyon, krallıkları yıkabilir.
بوسع بيدق متواضع أن يطيح ممالك.

Savaşı bitiren de, krallıkları zorla baskı altına alan da kralın kendisi değil, kullandığı Kurukafa muhafızlarıydı.
كانوا الحراس الذين انهوا الحرب. نفس الحراس الذين يستخدمهم لقمع هذه المملكات.

Ama korktukları o güç, burada kötülüğü yenmek, krallıkları birleştirmek ve Sakaar'a yeniden hayat vermek için kullanıldı.
ولكن هنا تلك القوة أُستخدمت للقضاء على الشر. لِلم شمل المملكات ولإعادة الحياة إلى جميع "ساكار"

Şimdi de bütün krallıkları birleştiriyor.
وهو الآن يلم شمل المملكات.