| Tüm operasyon, ufak oyuncularından biri tarafından bir süreliğine ödünç alınan kredi kartlarından finanse edildi. | Open Subtitles | تم القيام بالعملية كلها بواسطة بطاقات إئتمان تم إستعارتها من قبل لاعبين إحتياط |
| Kardeşinin kredi kartlarından birini almalıyım. | Open Subtitles | أنا أحتاج إلى إحدى بطاقات إئتمان أختك. |
| Astsubayın kredi kartlarından biri cebinden çıktı. | Open Subtitles | كان يحمل معه إحدى بطاقات إئتمان ضابطكم |
| Plakalardan, kredi kartlarından kurtulduk. | Open Subtitles | لا أفهم سبب مجيئهم لقد غيّرنا لوحة السيارة و كذلك بطاقات الائتمان |
| kredi kartlarından haberim var. Ondan başka ne çaldın? | Open Subtitles | أعرف عن بطاقات الائتمان ماذا سرقتي منه غير ذلك |
| Bu kredi kartlarından birinin sesi, sen sipariş verdiğinde çağrına cevap verileceğini söylüyor. | Open Subtitles | واحدة من تلك البطاقات الائتمانية صوت يخبركِ انه مكالمتكِ سيتم الرد عليها في المكالمات الواردة |
| Sahte kredi kartlarından tut da, yasadışı uyuşturucu ve silaha kadar. | Open Subtitles | من البطاقات الائتمانية المزيفة للأسلحة غير النظامية والمخدرات. |
| Sence, kredi kartlarından borç olarak aldığı 10 bin doların, bununla bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | اذا هل تعتقدوا أن العشره ألاف التى قام هافنر باقتراضها من بطاقات الائتمان لها أى علاقه بهذا؟ |
| Daniel, şu kredi kartlarından biri sende var mı? | Open Subtitles | (دانيال)، هل يصدف أنك تحمل إحدى بطاقات الائتمان هذه؟ |