"kuşakta" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيل
        
    • في الحزام
        
    Her kuşakta, en azından bir kadın mirasçıyla geleneksel evlilikler yapan bir aileye, hiçbir şey olmaz. Open Subtitles لا شيء يحدث أبدا لعائلة متزوجة بالطريقة التقليدية على الأقل وريثة واحدة بين كل جيل
    Gerçi her kuşakta doğanlar fazladan bir ayak parmağı ile doğar ama... Open Subtitles حسناً في كل جيل يولد احد ما باصبع قدم اضافي
    Bir ay tutulması. Her kuşakta bir kez olur ve cadılar için çok kutsal bir gecedir. Open Subtitles إنّه خسوفٌ للقمر يحدث مرّةً كلّ جيل و هي الليلة الأكثر قداسةً للساحرات
    Yeni Gine gezegenin çevresinde, Ekvator boyunca uzanan ılık tropikal kuşakta yer alır. Open Subtitles تتمدد غينيا الجديدة في الحزام الإستوائي الدافئً الذي يُحزّمُ كوكبَنا حول خطِ الإستواء.
    kuşakta serbest yörüngemiz var, ama son varış yeri yok. Open Subtitles لقد حصلت على المسار الفضائي في الحزام لكن بدون وجهة نهائية
    Ve en önemlisi bu DNA parçaları nesiller arası da aktarılıyor yani hücreler virüslerden sadece bir kuşakta değil tüm kuşaklarda korunuyor. TED والأهم هو أنه يتم نقل هذه الأجزاء الصغيرة من الحمض النووي إلى سلالة الخلية. إذاً، فالخلايا تكون محمية من الفيروسات ليس في جيل واحد منها وإنما في أجيال عديدة من الخلايا.
    Eğer insanlara risk almaları gerektiğini söyleyeceksem gördüğümüz şeylerden biri sosyal yükselmedeki hızlı azalma eyaletler arası göç eden insanların sayısında azalma, bu özellikle genç kuşakta çok baskın. TED ولذلك، إذا قلت للناس أنه يجب عليهم أخذ المخاطرة، واحد من الأشياء التي نراها هو الإنحدار السريع في الحراك، أعداد الناس الذين عبر حدود الولايات، وهذا صحيح خاصا بين جيل الألفية.
    Demek istediğim, nispeten kısa bir süre içinde dünyanın ne kadar değiştiğini düşünün, bir zamanlar sıradan ve normal, hatta bazıları göz alıcı ve seksi, olarak düşünülen bütün bu davranışlar, ortak fikrimiz hakkındaki konuşmalar olur olmaz, nasıl sadece bir ya da iki kuşakta damgalanmış hale geldiğini. TED أعني أنظروا كم تغير العالم خلال زمن قصير نسبياً، جميع تلك التصرفات التي كانت تعتبر مألوفة وعادية وبعضها كان براقاً ومثيراً أصبحت وصمة عار في غضون جيل أو اثنين، ما أن بدأوا حواراً حول الأرضية المشتركة.
    Deney kabında bakteriler çoğalır. Her kuşakta sayılarının ikiye katlandığını farzedelim: Sonlarının gelmesinden beş kuşak önce deney kabının 16'da 15'i boştur, sonraki kuşakta 4'te 3'ü boştur, sonraki koşakta da yarısı boştur. Yarısı boş olduktan bir kuşak sonra kap doludur. Artık yiyecek kalmamıştır ve bakteriler çöküş yaşar. TED في (طبق بتري) تنمو البكتيريا. دعنا نقول أنهم يتضاعفون كل جيل, و مع خمسة أجيال يصبح 15/16 من طبق بتري مستنزفا, و مع الجيل الجديد يصبح ¾ الطبق مستنزف و مع الجيل الذى يليه يتبقى نصف الطبق. خلال جيل واحد مع بقاء طبق بتري نصف ممتلئ,يصبح ممتلئ‘‘ عن أخره. فلا يصبح هناك طعام و تنهار البكتريا.
    kuşakta tahrip olan gizli harekât gemisinin keşfinden ifşalar Dünya çapında yankılanmaya devam ediyor. Open Subtitles و المفاجئات من اكتشاف حطام السفينة الشبح في الحزام يتواصل صداها جهة الأرض
    Vesta kuşakta yer alan ikinci büyük göktaşıdır. Open Subtitles فيستا" هو ثاني أكبر كويكب في الحزام"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more