| Yani bana bir numara vereceksin, sonra da kuşlar gibi özgür mü kalacaksın? | Open Subtitles | أيعني بأنك تعطيني رقماً وتخرج من هنا حراً كالطير ؟ |
| -Biz..kuşlar gibi düzüşürdük | Open Subtitles | لقد اعتدتي الضحك كالطير السعيد |
| Bomba onda olmasa bile dikkatli kuşlar gibi hareket edelim ve güneye gidelim. | Open Subtitles | حتى إن لم تكن تمتلك القنبلة، أقترح أن نتصرّف كالطيور الحذرة ونتوجه جنوباً |
| Kışın göçmen kuşlar gibi güneye giderler. | Open Subtitles | جميعهم يتوجهون جنوباً في الشتاء، كالطيور |
| Belki de dünyanın şu an ihtiyacı olan kuşlar gibi olduğumuzu fark etmemiz. | TED | ربما العالم الآن بحاجة إلى أن يدرك أننا مثل الطيور. |
| Tıpkı kuşlar gibi. | Open Subtitles | مثل الطائر الذي في هذه الأغنية |
| Tükürük bezlerim bana, yumurtadan yeni çıkmış kuşlar gibi feryat etse bile eriştelerimi beklemeyi seçiyorum. | Open Subtitles | أَختارُ إنتِظار معكرونتِي بالرغم من أنَّ غدّدي اللعابية تصرخ علي مثل الطيورِ التي فقست حديثاً. |
| Hayır, hayır. kuşlar gibi olan F-O-W-L. Bu F-o-u-l. | Open Subtitles | فوال مثل العصافير تنطق f-o-w-l. |
| Ya bir toplantı ayarlarsın ya da kuşlar gibi şakımaya başlarım. | Open Subtitles | اطلب جلسة استماع، وإلاّ فإنّي سأكون سعيداً للغناء كالطائر. |
| Hayır, kimse gelmedi çünkü kız kardeşimin canını yakan o pislik herif, dışarıda kuşlar gibi özgür. | Open Subtitles | -لا, لم يأتِ أحدٌ لزيارتي بسبب أن القذر الذي قام بإيذاء أختي لا زال طليق في الشوارع, حرٌ كالطير. |
| kuşlar gibi konuşkandı, her konuda söyleyecek güzel bir şeyler bulurdu. | Open Subtitles | ثرثار كالطير (جاي) ، كانت ، مع قول شيئاً ذكياً في كل موضوع. |
| kuşlar gibi konuşkandı, her konuda söyleyecek güzel bir şeyler bulurdu. | Open Subtitles | ثرثار كالطير (جاي) ، كانت مع قول شيئاً ذكياً في كل موضوع |
| Sör Clive gömüleli daha bir gün olmadı ve Grayson yırtıcı kuşlar gibi adamın eşine çullandı. | Open Subtitles | لمْ يمرّ يومٌ على وفاة السيّد (كلايف)... و السيّد (جرايسن) منقضٌّ على أرملته كالطير الجارح |
| - Burada, küçük kuşlar gibi ötüşüp durursanız, partiyi kaçırırsınız. | Open Subtitles | -ستفوتون الحفلة لو جلستم هنا تثرثرون كالطيور الصغيرة. |
| Hem de kuşlar gibi özgür! | Open Subtitles | طليقين كالطيور. |
| Göçmen kuşlar gibi Sen ve ben | Open Subtitles | أنا وأنت كالطيور العابرة |
| Özgür kuşlar gibi... bunu düşün. | Open Subtitles | أحرار كالطيور فكري بالأمر |
| Tuhaf görünüyorlar. kuşlar gibi uçuyorlar. | Open Subtitles | انها لا تطير كالطيور |
| Sıfırdan başladılar ve yırtıcı kuşlar... gibi yüksek uçtular. | Open Subtitles | لذا بدئا من جديد يحلّقان عاليًا مثل الطيور الجارحة |
| - Onlar yırtıcı kuşlar gibi. | Open Subtitles | أنهم مثل الطيور الجارحة التي تحوم على فريستها |
| Yıllar sonra özgürsün, kuşlar gibi? | Open Subtitles | بما أنك أصبحت حرا كالطائر ؟ |