| NASA, Microsoft, Kuala Lumpur Taşıt Departmanı..." | Open Subtitles | ناسا, ميكروسوفت, دائرة النقل في كوالا لامبور... |
| Kuala Lumpur'a gidecek olan F43421C sefer sayılı uçak için son çağrı. | Open Subtitles | هذا هو النداء الأخير للمسافرين على متن الرحلة رقم F43421C المتجهه إلى كوالا لامبور |
| Yazıyı paylaştıktan dört gün sonra, Kuala Lumpur'dan Rafidah adında bir kadından mesaj aldım. | TED | بعد أربعة أيام من نشر هذا الطلب على الانترنت، تلقّيت رسالة من امرأة تدعى رفيدة من كوالا لمبور. |
| Kuala Lumpur Taşıt Departmanının Başı. | Open Subtitles | دعني أقدم لك رئيس إدارة النقل في كوالا لمبور. |
| Kuala Lumpur'da, sadece bir kişi tüm giriş yetkilerine sahip. Lee Kuan Hong. International Clearance Bankası'nın Başkanı. | Open Subtitles | وفي كوالالمبور , شفرة التحكم بجوزة رجل واحد |
| Ve Kuala Lumpur valisi eğer bu müteahhid şehre bir şey geri veren bir şeyi takdim ederse onlara inşa edilebilir daha büyük bir brüt inşaat alan sağlayacağını söylemiştir. | TED | وعمدة كوالالمبور قال إنه إذا كان هذا المطور العقاري سيعطي شيئا يضيف شيئا ما للمدينة، سيعطونهم المزيد من إجمالي المساحة الأرضية التي يمكن البناء عليها. |
| Kuala Lumpur'un Taşıt Departmanı 50.000 adet istiyor. | Open Subtitles | إدارة النقل في كولالمبور تطلب 50 ألف. |
| Bir kere afyondan sonra NA denemiştim Kuala Lumpur'da en iyisi vardır. | Open Subtitles | لقد جربت هذا مع الأمن الوطني بعد وكر الأفيون في " كوالا لامبور " ، لقد بذلت قصارى جهدي |
| Kuala Lumpur'daki genetikçinin peşine düşmeliyiz. | Open Subtitles | هناك المزيد يجب أن نطارد عالم بالهندسة الوراثية في (كوالا لامبور) |
| Kuala Lumpur'da 24 saatlik müzik videoları. | Open Subtitles | 24 ساعة من الأغاني في "كوالا لامبور". |
| Kuala Lumpur hakkındaki röportajını gördüm. Çok Çarpıcıydı. | Open Subtitles | (كلوي) ، شاهدت تقريرك عن (كوالا لامبور) ، كان رائعاً بحق |
| Kuala Lumpur'daki Suudi petrol bakanı... | Open Subtitles | (حادثة وزير النفط السعودي في (كوالا لامبور |
| Martin bayan D'nin en büyük sorunu Kuala Lumpur da bi oyuncak şirketi var | Open Subtitles | غبي مارتن يدير أحد شؤن السيد دي في الخارج مصنع ألعاب في كوالا لمبور |
| Kuala Lumpur'a giden bir kargo uçağı buldum. | Open Subtitles | حسناً، لقد أخذت طائرة شحن إلى كوالا لمبور |
| Geçen yıl Kuala Lumpur'daydın. | Open Subtitles | كنت في كوالا لمبور العام الماضي. |
| Tezimi sizin Kuala Lumpur'daki zamanlarınız üzerine verdim. | Open Subtitles | لقد كتبت أطروحتي عن وقتك في "كوالا لمبور"ـ |
| Kapatmalıyım. Kuala Lumpur'da bir gelişme var. | Open Subtitles | .يجب أن أذهب كوالالمبور" حياة فانية وحسب" |
| Kuala Lumpur, Mumbai, Dubai'de adamlarımız var. | Open Subtitles | "لدينا ممتلكات في "كوالالمبور "مومباي", "دبي" |
| Kuala Lumpur'da bir gelişme var. | Open Subtitles | .يجب أن أذهب كوالالمبور" حياة فانية وحسب" |
| Kuala Lumpur, Mumbai, Dubai'de adamlarımız var. | Open Subtitles | "لدينا ممتلكات في "كوالالمبور "مومباي", "دبي" |