| Artık polis kulübeleri yok. Yani kimsenin dikkatini çekmez mi? | Open Subtitles | لم تعد تلك كابينات الشرطة موجودة ألا يجعلها هذا قابلة للملاحظة بسهولة ؟ |
| Artık polis kulübeleri yok. Yani kimsenin dikkatini çekmez mi? | Open Subtitles | لم تعد تلك كابينات الشرطة موجودة ألا يجعلها هذا قابلة للملاحظة بسهولة ؟ |
| Parkın sınırında avcı kulübeleri var. Kızı oraya götürmüş olabilir. | Open Subtitles | إنهم يسكنون الأكواخ على طول الحافة كيف يأخذها إلى أحدهم |
| Koşarak ormana dalıyor ve bu küçük kulübeleri inşa ediyordum. | TED | لذلك كنت أركض للغابة وأبني هذه الأكواخ. |
| Uyuşturucu satıcılarının kulübeleri. Burada kokain yaparlar. | Open Subtitles | إنها أكواخ تجار المخدرات هنا يصنعون الكوكايين |
| Ve bunu yaptığında telefon kulübeleri hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | وحين تنجو... ما رأيك بأكشاك الهاتف؟ |
| Aşağı mahalledeki telefon kulübeleri her kullanıldığında telefon numarasını ve konuşma süresini alıyoruz. | Open Subtitles | كلما استخدم أحد الهواتف العمومية في تلك المنطقة نتلقّى رقم الهاتف ووقت ومدة الاتصال |
| Onun modası telefon kulübeleri ve basık tepeli şapkalarla birlikte geçti. | Open Subtitles | كان يواعد في كابينات الهواتف العمومية ويرتدي قبعات البوركي |
| Gerçekten polis kulübeleri var mıydı? | Open Subtitles | كان هناك حقاً كابينات هواتف للشرطة ؟ |
| Gerçekten polis kulübeleri var mıydı? | Open Subtitles | كان هناك حقاً كابينات هواتف للشرطة ؟ |
| Bunlar enstitünün araştırma kulübeleri mi? | Open Subtitles | هذه كابينات معهد الأبحاث؟ |
| Özel tasarım telefon kulübeleri. | Open Subtitles | ! كابينات هواتف |
| O zaman kasabanın bu tarafındaki kulübeleri aramalıydık. Otoyola yakın olanları. - Ayrılalım. | Open Subtitles | إذاً ينبغي علينا البحث في الأكواخ على هذا الجانب من المدينة بالقرب من الطريق السريع |
| Sen, ben, Mike ve Susan'ın göl kıyısındaki... o kulübeleri kiraladığımız zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر تلك المرة التي استأجرنا فيها انا و انت ومايك و سوزان الأكواخ بقرب البحيرة؟ |
| Önce sahildeki kulübeleri sonra da kasabadaki binaları ateşe verdiler. | Open Subtitles | لقد حرقوا الأكواخ على الشاطئ ثم الهياكل في المدينة |
| Gelecek ay o çirkin kulübeleri yıkmaya başlıyoruz. | Open Subtitles | سنبدأ بهدم تلك .الأكواخ القبيحة الشهر المُقبل |
| O bölgede silah ve erzak bulabilecekleri eski ve gözlerden uzak kamp alanları ve av kulübeleri var. | Open Subtitles | ثمة معسكرات هامشية و أكواخ صيد في هذه المنطقة حيث يمكنهم الحصول على ،الأسلحة والمؤن |
| O tarafa da, Ondol kulübeleri yapabilirsiniz... | Open Subtitles | يمكنك بناء صف من أكواخ الأوندول" الساخنة هنا |
| Ondol kulübeleri,bak... | Open Subtitles | أكواخ "الأوندول" ؟ |
| Telefon kulübeleri hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما رأيك بأكشاك الهاتف ؟ |
| Artık telefon kulübeleri kalmadı sanıyordum. Ne oldu? | Open Subtitles | نعم، لم أدري أن الهواتف العمومية ما زالت موجودة على أية حال |