| Benim yolun 1,5 kilometre aşağısında ahşap bir kulübem var. | Open Subtitles | لدي كوخ خشبي على بعد ميل على الطريق |
| Ontoria'da bir balıkçı kulübem var ama tuvaletine tuvalet demeye bin şahit. | Open Subtitles | لدي كوخ في اونتاريو لكن حمامه صغير |
| Bir kulübem var, orada kalabilirsiniz. | Open Subtitles | لدي كوخ يمكن أن تبقى فيه |
| Balıkçılık için öyle güzel bir kulübem var ki emekli olmaya dünden razıyım. | Open Subtitles | لديّ مقصورة صيد صغيرة جميلة سأكون أكثر استعداداً للتقاعد فيها. |
| Orada yukarıda ufak bir kulübem var. | Open Subtitles | لديّ مقصورة صغيرة هناك. |
| Bak, Shetland'da küçük bir kulübem var. | Open Subtitles | (اصغي، لدي كوخ صغير في (شيتلاند |
| Nina, dağda bir tahta kulübem var. | Open Subtitles | نينا لدي كوخ في الجبل . |