| Dikkat, fil kadar kulakları var. | Open Subtitles | إنتبهي انها لديها آذان مثل الفيل |
| Bana anlatma. İleri gelenlerin her yerde kulakları var. | Open Subtitles | لا تخبرني، المؤسسة لديها آذان بكل مكان |
| O benim kardeşim değil... çünkü benim gibi gözleri ve kulakları var. | Open Subtitles | .. و لكنهُليسأخي أوصديقيتلقائياً. لأن لديه عيون وآذان مثلي. |
| Köpek gibi tüyü, eşek gibi kulakları var! | Open Subtitles | لديه فرو مثل الكلاب وآذان مثل القرود |
| - Dikkatli, o kulakları var olduğunu - , dinlenmek, lütfen | Open Subtitles | إنتبهي ، لديه آذان أوه أرجوك ، إهدأ |
| Şuna bak. Minnacık kulakları var. | Open Subtitles | أنظروا إليه لديه آذان صغيرة |
| Evlat, kulaklarım var benim. Kulaklarımın da kulakları var. | Open Subtitles | يا فتى، أنا لديّ آذان و آذاني لها آذان |
| - Frank, bu şehrin kulakları var. | Open Subtitles | - فرانك " المدينة لها آذان " - |
| Her yerde gözleri ve kulakları var . Değil mi? | Open Subtitles | لديكِ أعين وآذان في كل مكان، أليس كذلك؟ |
| Bu saraydaki duvarların da gözleri ve kulakları var. | Open Subtitles | في القصر، للجدران أعين وآذان |
| Ol sessiz, duvarlar kulakları var. | Open Subtitles | كن هادئا ، فالجدران لها آذان |