| Gelin de artık kullanılmayan tuvaletimizi görün hatta boğulmuş bir ineğin hayaleti tarafından ele geçirilmiş olabilir. | Open Subtitles | تعال وانظر لدينا مرحاض مهجور الذي قد يكون أو لا يكون مسكوناً بشبح بقرةٍ غارقة أترين؟ |
| Buradan yaklaşık sekiz kilometre ileride artık kullanılmayan eski bir sanayi sitesi var. | Open Subtitles | ثمة موقعًا صناعيًا مهجور بالأعلى هناك يبعد عن هنا بحوالي ثمانية كيلومترات |
| ElektroTermal atomizör, 1950'lerden önceki boyalarda kullanılmayan titanyumun dalga boyutuna göre ayarlandı. | Open Subtitles | هذا مرذاذ كهروحراري تم ضبطه على اهتياج الطول الموجي لمادة التيتانيوم والتي لم تكن مستخدمة في اللوحات الزيتية قبل 1950 |
| Sadece kullanılmayan potansiyele açıyorum. | Open Subtitles | كلا ايها الشريف فقط الولوج الى الامكانيات الغير مستخدمة |
| Mahkemede kullanılmayan bazı deliller. | Open Subtitles | بعض الدلائـل التي لم تُستخدم في المحـاكمة |
| Ve kullanılmayan ya da kapatılmış bu tarz yerlerde benzer örnekler bulduk. | Open Subtitles | ووجدنا شواهد أخرى لعمليات اقتحام مماثلة في ملكيات مغلقة نهائيا أو مهجورة |
| Efsaneler, bu kalenin yapılışının çok ince hesaplara dayandığını söyler öyle ki sırf kale için özel 100 bin tuğla üretilmiş ve bunlardan geriye kullanılmayan ancak bir tane tuğla kalmış. | Open Subtitles | تقول الأسطورةالذي بنى القلعة خططت لذا بدقة شديدة صنعة 100.000 طوبه خصيصا لها وفقط طوبة واحدة تركت غير مستعملة. |
| Bu büyü içinde kullanılmayan gücü çıkarmaya yarıyor. | Open Subtitles | الغرض من التعويذة هو إطلاق قواكِ الغير مستغلة |
| Ve 20 seti kullanılmayan diğer organizmalar her türlü konsantrasyonda görünmeyeceklerdir. | TED | وبعض الاشياء الاخرى التي لم تستخدم ضمن مجموعة العشرين لا تظهر اطلاقاً في أي نوع من التركيز |
| kullanılmayan birsürüsü de cabası. | Open Subtitles | زائدة وتحمل أكثرُ لكنها لَيستْ قيد الإستعمالَ. حقيقتا؟ |
| kullanılmayan bir altın madeninde altın bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | إيجاد ذهب في منجم ذهب مهجور لن يكون سهلاً. |
| Sanki fazlasıyla ihmal edilen bir eve girmiş gibi oluyordunuz hatta kullanılmayan. | Open Subtitles | كان بمثابة المشي داخل منزل مهجور كلياً، وتقريبا مُهمل. |
| Eski ulaşım kayıtlarına baktım. Orada artık kullanılmayan bir metro tüneli var. | Open Subtitles | تفقد سجلات التخطيط المدني هناك نفق مهجور للعمل |
| kullanılmayan bir metro istasyonunda yapılan yasadışı bir dans yarışmasında tanışacağım. | Open Subtitles | ساقابله في مباراة رقص شوارع في ممر قطار مهجور. |
| Yıllardır kullanılmayan bir tünel. Şatonun avlusuna açılıyor. | Open Subtitles | إنّه نفق مهجور منذ سنوات يوصلكم إلى الفناء |
| Birkaç kilometre kuzeyde kullanılmayan rampa hattındaki terk edilmiş bir depoya at sürdük. | Open Subtitles | ركبنا على الخيول، وأخذوني إلى لبضعة أميال للشمال ، لمستودع مهجور في نهاية سكة حديدة قصيرة مغلقة. |
| Asbest bölgelerini taradığımda, artık kullanılmayan istasyonlarla karşılaştım. | Open Subtitles | ... عندما كنت أبحث عن مواقع الأسبستوس وجدت محطات لم تعد مستخدمة |
| Bu apartman bireysel ısıtma sistemine geçmiş ve kullanılmayan bir kazan dairesi varmış. | Open Subtitles | تلك الشقق... غيَروا التدفئة إلى مركزية... فكانت غرفة المرجل غير مستخدمة |
| Guinness Biralarının sahibi, Edward Phillips, ...artık kullanılmayan kazanlarını İngilizler için zırhlı arabalara çevirmişti. | Open Subtitles | قام منتج خمور (بروير) .. (ادوارد فيليبس) بتحويل سياراته الغير مستخدمة لتستخدم كعربات بريطانية مصفحة |
| kullanılmayan silahları bana verin. | Open Subtitles | أعطوني الأسلحة التي لم تُستخدم |
| kullanılmayan tesisler sıklıkla gizli harekatlara malzeme olur. | Open Subtitles | {\cH000004\3cH23FBF9} المُنشأت المهجورة غالبًا ما تُستخدم لكي تُغطّي نشاطًا سريًّا |
| İşte Pineview ve 181'inci üzerinde kullanılmayan bir itfaiye binası var. | Open Subtitles | ها نحن ذا محطّة إطفاء مهجورة بمنطقة "باينفيو" و 181 الأوّل |
| Sırf bu sokakta bile altı tane kullanılmayan bina vardır. | Open Subtitles | حسنا، هناك ربما ستة مبان مهجورة فى هذا الشارع فحسب بغض النظر عن كل المبانى |
| Evet. Negatifler ve kullanılmayan günlük filmler. | Open Subtitles | نيجاتيف الصور وصحف يوميّة غير مستعملة. |
| Bakır hatlarda çok büyük miktarda kullanılmayan alan vardır. | Open Subtitles | هناك كمية كبيرة من المساحة الغير مستغلة في خطوط الكهرباء النحاسية |
| Üst katta ders odası olarak kullanılan ve yıllardır kullanılmayan bir oda vardı. | Open Subtitles | في قمة البيت كانت توجد غرفة دراسته القديمة و التي لم تستخدم لسنوات لم يدخلها أحد ابداً |
| kullanılmayan bir yol. | Open Subtitles | هو لَيسَ قيد الإستعمالَ. |