| Bir kullanımlık çocuk bezi satıyorlar. | Open Subtitles | لديهم حفاضات للأولاد للإستعمال مرة واحدة |
| Onlar çok kullanımlık alış veriş torbaları. | Open Subtitles | تلك حقيبة قابلة للإستعمال المتكرر هذا المتجر لا يستعمل أكياس بلاستيكية |
| Frankfurt havaalanındaki bir makineden ödemesi yapılmış, tek kullanımlık bir telefon. | Open Subtitles | هاتف مسبق الدفع, تم شراؤه من آلة بيع في مطار فرانكفورد |
| Kaza açığa çıkmadan önceki gece tek kullanımlık bir telefonu aramış. | Open Subtitles | قام بالاتصال بهاتف قابل للتصرف الليله السابقه لاكتشاف الحادث |
| Bir sürü çatlakta eski numaram olduğundan artık sadece tek kullanımlık hatlar kullanacağım. | Open Subtitles | الكثير من المختلات يعرفون رقميالقديم.. لذا ، الآن لا أستعمل سوى الأرقام القابلة للتخلّص |
| Tek kullanımlık fotoğraf makineleri. | Open Subtitles | هذه الكمرات حفل الزواج (انـّا) قالت انه يجب علي ان اقوم بجمعها |
| Yuri Bajoran'a yapılan tehdit Marin County'deki bir eczaneden alınmış tek kullanımlık bir telefondan gelmiş. | Open Subtitles | تهديد (يوري باجوران) كان من هاتف قابل للإتلاف تمّ شراؤه من متجر في مقاطعة "مارين" |
| Ayrıca tek kullanımlık vücut parçaları yapmak içinde gayet uygun. | Open Subtitles | وهي تعتبر مثاليه لصنع القوالب ذات الإستخدام الواحد لأعضاء الجسم... |
| Bilginiz olsun, tek kullanımlık plastik bardaklarımız da var. | Open Subtitles | للتذكير هناك بعض الكؤوس البلاستيكية للإستعمال الواحد |
| Ve ayrıca tamamı Trac tek kullanımlık cep telefonlarına kayıtlı altı numara daha belirledik. | Open Subtitles | وستة أرقام أخرى كلها تقود... إلى هواتف للإستعمال السريع. |
| Tamamen tek kullanımlık. | Open Subtitles | للإستعمال لمرة واحدة فقط نظريتي |
| - Tek kullanımlık, orası belli gerçi. | Open Subtitles | إنّه للإستعمال لمرة واحدة كما هو واضح |
| Archie'nin dolabında tek kullanımlık bir kamera bulmuştum ve filmi tab ettirdim. | Open Subtitles | لقد وجدتُ كاميرا للإستعمال لمرّة واحدة بخزانة (آرتشي) وطلبتُ تحميض الصور. |
| Tek kullanımlık telefonmuş ve dün iptal olmuş. | Open Subtitles | إنّه هاتف مسبق الدّفع، وألغي الرّقم يوم أمس. |
| Onları tek kullanımlık telefondan arıyorum, kapatıyorlar sonra beni başka numaradan arıyorlar. | Open Subtitles | أتصل به بهاتف مسبق الدفع وأغلق الإتصال، وهم يعيدون الإتصال من رقم آخر. |
| Bu tek kullanımlık telefonu arabanın bagajında bulduk. | Open Subtitles | هذا هاتف مسبق الدفع وجدناه في صندوق سيارتك |
| Tek kullanımlık telefonun atılacağı bir semte benzemiyor çok. | Open Subtitles | انه لا يبدو كحى يعيش فيه الكثير من ممتلكى الهواتف القابله للتصرف |
| - Patron, tek kullanımlık telefon için eşleşme var. | Open Subtitles | رئيس,لقد عثرت على الهاتف القابل للتصرف |
| Tek kullanımlık olarak değerlendirildi. | Open Subtitles | يعتبر القابل للتصرف. |
| Tek kullanımlık fotoğraf makineleri. | Open Subtitles | هذه الكمرات حفل الزواج |
| "Bedavacı Baba" indirimimizi de unutmayın tüm tek kullanımlık kameralarda ve tüm beyaz sopalarda. | Open Subtitles | و لا تنسوا حملة تخفيضاتنا لـ (الأب المهمل) على كل الكاميرات ذات الإستخدام للمرة الواحدة و مضارب الكرة الهزازة |