| Kanvastaki boyalar gibi sezgilerinizi kullanıyoruz, ama şimdi sadece iki tane. | TED | نحن نستخدم حواسكم كألوان للوحة زيتية، لكن اثنين فقط حتي الآن. |
| Artık herhangi bir karar verirken bilgisayar kullanıyoruz, üstelik yeni kararlar alırken bile. | TED | نحن نستخدم الألة لنتخذ كل أنواع القرارات، ولكن ايضاً الأنواع الجديدة من القرارات. |
| İnsanı iyi olduğu şey için kullanıyoruz: Farkındalık, algı ve karar verme. | TED | نحن نستخدم البشر فيما هم جيدون فيه: الوعي و الإدراك واتخاذ القررات، |
| Biliyorsunuz biz PVC kullanıyoruz. Telleri yalıtım için PVC ile kaplıyoruz. | TED | تعلمون أننا نستعمل البلاستيك. و نغمد الأسلاك بالبلاستيك من أجل عزلها. |
| Beni yanlış anlamayın, bize büyük fayda sağladıkları için dijital platformları kullanıyoruz. | TED | والآن لا تسيئوا فهمي، نحن نستخدم المنصات الرقمية لأنها تزودنا بفائدة كبيرة. |
| Çünkü hepimiz üretim ve dizayn için kalkülüs araçları kullanıyoruz. | TED | ذلك لأننا جميعا نستخدم أدوات حساب التفاضل والتكامل للتصنيع والتصميم. |
| Biz günümüzde kalp için kullanılan kalp pili teknolojisini kullanıyoruz. | TED | نستخدم تكنولوجية تنظيم ضربات قلب والرجفان الحالية و المستخدمة للقلب. |
| Bir ya da iki milyon kancası olan misinalar kullanıyoruz. | TED | نستخدم خطوط طويلة والتي تمتلك مليون او مليونين صنارة صيد |
| Bu durumda hücrelerine kayıp geni getirmesi için bir fare retrovirüsü kullanıyoruz. | Open Subtitles | و نحن نستخدم فيروس عكسى من جسم فأر لتزويد خلاياك بالجين المفقود |
| Homie, düşünüyordum da, bu televizyonu, çok uzun zamandır kullanıyoruz. | Open Subtitles | هومي.. كنت أفكر نحن نستخدم هذا التلفاز منذ زمن طويل |
| Mağaradaki ilk araştırmamız için minicik, profesyonel olmayan bir kamera donanımı kullanıyoruz. | Open Subtitles | هذا هو أول إكتشافاتنا في الكهف طلبوا منا أن نستخدم كاميرا صغيرة |
| Zetsu kullanıyoruz, büyük bir hata yapmadığımız sürece bizi fark etmemeleri lazım. | Open Subtitles | نحن نستخدم ''الزيتسو''، لذا فلن يكشفانا إلّا إذا حدث شيء سيّء بحقّ. |
| Bu günlerde Kuzeyde ve Güneyde farklı Korece mi kullanıyoruz? | Open Subtitles | هل نستخدم لغة كورية مختلفة في الشمال والجنوب هذه الأيام؟ |
| Stres bozukluğu olan paranoyak bir eski askeri, seri katile yem olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نستخدم محارب مصاب بجنون العظمة مع أضطراربات ما بعد الصدمة كطعم للسفاح. |
| Bildiğiniz üzere hipoalerjenik lastik ve tıbbi kullanıma uygun silikon kullanıyoruz. | Open Subtitles | تعلمون، نحن نستخدم مطاطًا مضاد للحساسية، نستخدم سيلكون من النوع الطبي. |
| Ama vücudumuzun hemen her yerinde yetişkin kök hücreler var. Biz bunları, benim alanımda kemik iliği naklinde kullanıyoruz. Geron, daha geçen yıl insan embriyonik kök hücrelerini | TED | لدينا أيضا خلايا جذعية بالغة في جميع أنحاء الجسم. في مجال عملي، نستعمل هذه الخلايا لزرع النخاع العظمي. بدأ غيرون ، خلال السنة الماضية فقط، أول محاولة |
| Hücresel Yapı Merkezi'ndeki arkadaşlarla ve Ulusal Bilim Vakfı'nın yardımıyla stentoru yemekteki ve sudaki atıkları tespit etmek için kullanıyoruz bence bu harika. | TED | مع أصدقائنا في مركز البنيات الخلوية ومساعدة المؤسسة الوطنية للعلوم، نستعمل الستنتور لاستشعار وجود تلوث في الغذاء والماء وهو في رأيي أمر مثير. |
| Bunları cahilliği arttırmak, daha üst seviyede bir cahilliğe erişmek amacıyla kullanıyoruz. | TED | نحن نستخدمها لصناعة جهل أفضل، وإن شئتم، لابتكار جهل ذو جودة عالية. |
| Yaptığımız aslında şuydu, biyomalzemeleri bir köprü gibi kullanıyoruz böylece organdaki hücreler adeta köprü üzerinde yürür gibi gidiyorlar, ve oradaki boşluğu doldurarak o dokunun yenilenmesini sağlıyorlar. | TED | ما فعلناه في الواقع كان أننا استخدمنا الخامة الحيوية كجسر لتتمكن خلايا العضو من عبور هذا الجسر، إذا أردتم القول، لتعمل على ملء الفراغ وتجدد هذا النسيج. |
| Bu deyimi mühendislik ve nöroloji alanlarında sinyali bozan rasgele bir sesten bahsederken kullanıyoruz. | TED | نستعملها في هندسة وعلم الأعصاب بمعنى الضجيج العشوائي الذي يفسد الإشارة. |
| Emekli vatandaşları kullanıyoruz, toplumun yüzde 25'ini oluşturup, kimsenin artık istemediği bilgiye sahip olanlar. | TED | و سنستخدم كبار السن من المواطنين، الذين يشكلون 25 في المئة من مجمل السكان المتمتعين بحكمة عفى عليها الزمن. |
| Tekrar ediyorum, biz bir yerde çevremizdeki dünyayı kendi tasarım çözümlerimiz için kullanıyoruz. | TED | مرة أخرى ، نحن نوعاً ما نستغل العالم من حولنا لإيجاد حلول لتصميماتنا. |
| Bekle, zamanda yolculuk için kötü sihir kullanıyoruz. | Open Subtitles | الإنتظار، نحن نَستعملُ السحر السيئ لتَوقيت السفرِ. |
| Zaten onları her zaman kullanıyoruz. | TED | نحن نستخدمهم بالفعل في حياتنا اليوميّة، |
| Biri cep telefonu, her gün kullanıyoruz. | TED | أولهما الهاتف الخلوي، و الذي نستعمله يومياً. |
| Uh umûmi ziyâretçi eksikliğinden dolayı genellikle mutfaktaki masanın ayağını dengelemek için kullanıyoruz. | Open Subtitles | نظراً للنقص العام للزوار عادةً نستعملهم لتزيين مائدة المطبخ |
| Şimdi baylar, bu gösteri için ürününüz gibi göstermek için un kullanıyoruz. | Open Subtitles | والآن يا سادتي، من أجل هذا العرض، سنستعمل طحيناً ليحاكي بضاعتكم. |
| Bu kutudan çıkmak ve diğerlerine ulaşmak için kelimeler ve iletişimi kullanıyoruz. | TED | ونستخدم كلمات للتواصل لكي نكسر هذا الصندوق ونتواصل مع الآخرين |
| Daha sonra zaten laboratuvar raporunda olan bu bilgiyi kullanıyoruz. | TED | ومن ثم يتم استخدام هذه المعلومات والتي موجودة في التقرير الاعتيادي |
| Neonu ekliyoruz, pastelleri ekliyoruz ve yeni malzemeleri kullanıyoruz. | TED | نضيف النيون ونضيف الباستيل ونستعمل مواد جديدة. |