| Eğer birini kaçırmak veya öldürmek istersen ve tespit edilmek istemezsen arabamı kullanabilirsin. | Open Subtitles | اذا اردت قتل او خطف احد ولا يتم التعرف عليك يمكنك استخدام سيارتي |
| Az olan zamanını biraz mutluluk için kullanabilirsin. | TED | يمكنك استخدام القليل من الوقت للقليل من المتعة. |
| Ve eğer bebekler de işe yaramazsa, doktorları kullanabilirsin. | TED | وإذا لم تنفع طريقة الاطفال يمكنك أن تستخدم الاطباء |
| Bakıyorum yemeğini almışsın ve düşündüm de yemek için bunları kullanabilirsin. | Open Subtitles | رأيتك حصلت على الطعام وفكرت ان بأمكانك استعمال شيء للاكل معه |
| Yemek servisler saat 4'e kadar gelmeyecekler, o zamana kadar kullanabilirsin. | Open Subtitles | ومتعهدون لا يأتون حتى 4، لذلك يمكنك استخدامه حتى ذلك الحين. |
| - Oh ve senin için oraya başka birşey daha bıraktım. - Tekrar kullanabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | وقد تركت شيئاً آخراً لك هناك ظننت بأنه يمكنك استخدامها مجدداً |
| İstersen tanıdığın birini de kullanabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك أستخدام بعض الرفاق هنا إذا أردت |
| soğan ya da kereviz yoksa... sadece soğan tozu ve kereviz yağı da kullanabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت لا تمليكن بصلا أو كرفسا يمكنك استخدام بعض البصل المجفف وبعض ملح الكرفس |
| Bir taksi istiyorsan evimdeki telefonu kullanabilirsin. | Open Subtitles | إذا أردتِ واحداً، يمكنك استخدام الهاتف في شقتي. |
| Eee, üzülme. İstediğin zaman arabamı kullanabilirsin. | Open Subtitles | لا تقلق , بإمكانك استخدام سيارتي في أي وقت تشاء |
| - Veya onu öpmek istiyorsan ökse otu kullanabilirsin. - Yıl başında değiliz. | Open Subtitles | أو يمكنك استخدام الأهدال انه ليس عيد الميلاد |
| Şimdi, sanırım onun bir kısmını kullanabilirsin bu eski püskü kıçlı Impala için. | Open Subtitles | الان, اعلم انك تستطيع استخدام القليل من هذا مع هذا الرجي اللعين |
| Hala bilgiyi onlardan birini yakalamak için kullanabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تستخدم المعلومات لتقبض على شخص منهم |
| Onu telsiz olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تستخدم مراقب الاطفال كـ .. لاسلكى |
| Bunun için benim odamı kullanabilirsin. | Open Subtitles | حسنا, اسمع, يمكن استعمال حجرتي من أجل ذلك |
| İstediğin zaman kullanabilirsin, ben evde değilken bile. | Open Subtitles | يمكنك استخدامه في أي وقت تريد حتى عندما لا اكون هنا |
| Evet, belki ellerini kurşunun göğsünü delmesini engellemek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك استخدامها لصد الشظية المخترقة صدرك |
| Çatal kullanabilirsin. Her seferinde bir kaç delik birden açar. | Open Subtitles | يمكنك أستخدام شوكة فهي تقوم بعمل العديد من الفتحات في آن واحد |
| İstersen bunu kullanabilirsin. Ama unutma, bir aşk hikayesi olmalı. | Open Subtitles | تستطيع إستعمال ذلك، لكن تذكر عليك أن تستعمل قصّة حبّ. |
| Bu İtalyan'dır. Pompalı ya da otomatik olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | هذه إيطالية، يمكنك إستخدامها يدوياً أو أوتوماتيكياً |
| Bu yeteneği kullanabilirsin. Öyle olmasa sen de ölebilirdin. | Open Subtitles | يمكنك إستخدام هذه الهبه إن لم تكن فربما كنت تتعرض للموت |
| CM: Yaklaşık 400 dolar, kesinlikle kullanabilirsin. | TED | كوزمين: بالتأكيد، 400 دولار، بإمكانك بالفعل أن تستخدمه. |
| cep telefonunu kullanabilirsin. | Open Subtitles | شيء آخر , إذا أردت أن تتصلي عليك أن تستخدمي هاتفك الخليوي |
| ve hatta beni avantaj olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | وليست في وضع مناسب بعد من استغلال هذا لأحصل على بعض المكاسب |
| Onun uzmanlığını bomba vakanda kullanabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، ربما تجد طريقة لاستخدام خبرته في قضية المتفجرات |
| Şuradaki daktiloyu kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعملي الآلة الكاتبة التي هناك |