| Sanırım acil durum kredi kartımızı kısa vadeli olarak kullanmalıyız. | Open Subtitles | أفترض أنه يمكننا أن نستخدم بطاقة الطوارئ في الوقت الحاضر |
| Doktoramızı dans etmekten ziyade, tüm karışık problemlerimizi anlatmak için dansı kullanmalıyız. | TED | بدلا من ان ترقص رسالتك في الدكتوراه، يجب ان نستخدم الرقص لنشرح افكارنا المعقده. |
| Dediğim gibi, bizler bu pazar alanına saldırmalıyız, fakat gücümüz yerine aklımızı kullanmalıyız. | TED | كما قلت، علينا أن نضرب هذه التجارة، لكن علينا أن نستخدم عقولنا بدلاً من قوتنا. |
| Onu hanımları mağazanın içine çekecek bir şekilde kullanmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نستخدمه من أجل لفت انتباه السيدات للدخول إلى المتجر |
| Sahip olduğumuz tüm avantajı kullanmalıyız... | Open Subtitles | يجب ان نستعمل كل .. الإيجابيات التي لدينا |
| Telefonları cevaplamayacak yani arka kapıyı kullanmalıyız. | Open Subtitles | انة لا يرد على مكالماتى لذلك سنستخدم الباب الخلفي |
| Ayrıca görüntüler kullanmalıyız. Görüntü için yapılmışız. | TED | نحتاج ايضا ان نستخدم التصوير. نحن مبنيون على الصور. |
| Aynı kaslarımız gibi, beynimizi de kullanmalıyız yoksa onu kaybedebiliriz. | TED | تماما كتمارين تقوية العضلات، فإما أن نستخدم عقولنا أو نخسر كامل قدراتها. |
| Tabii ki daha iyi kararlar almamız için bilgisayar kullanabiliriz, kullanmalıyız da. | TED | نعم، نحن نستطيع ويجب علينا أن نستخدم الحساب ليساعدنا على اتخاذ قرارات أفضل. |
| Ayaklarımız yerine kafamızı kullanmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن أن نستخدم عِقولنا بدلاً من أقدامنا. |
| Sanırım asansörü kullanmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نستخدم السلم الكهربائي. |
| Yeni bir diziye başlamadan bunu kullanmalıyız! Gerçek Hollywood Hikayesi. | Open Subtitles | يجب أن نستخدم هذا الآن, مجرد تسلية آخرى, |
| Akıllıca ve birbirimizle uyum içinde kullanmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نستخدمه بحكمة وبتفاهمٍ فيما بيننا |
| Pegasus'u kullanacaksak şimdi kullanmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نستعمل التخمين الآن |
| Bu günümüzü kuvvetlendirmek için Geleceğin sözünü kullanmalıyız | Open Subtitles | نحن سنستخدم وعود المستقبل لنجعل حاضرنا قويا |
| Belki de kalan zamanımızı buradan güvenli bir şekilde ayrılmak için kullanmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نستغل الوقت المتبقي لنا لنخرج من هنا جميعاً سالمين |
| Söyledim ya biliyorsun bana takıntılı bunu çıkarımız için kullanmalıyız. | Open Subtitles | أخبرتك، أنت تعلم أنّه مهووس بي علينا أن نستغلّ هذه الأفضلية |
| Tam aynı olmayabiliriz ama hepimiz doğal yeteneklerimizi kullanmalıyız. | Open Subtitles | حسنا، ربما نحن لسنا متشابهين تماما ولكن علينا جميعا أن استغلال طبيعتنا المواهب |
| Ve bu şansı Mikami'yi yakalamak için kullanmalıyız. | Open Subtitles | وعلينا أن نستفيد من هذه الفرصة لأن نصل إلى ميكامي |
| O yüzden Mercury'nin elindekini yem olarak kullanmalıyız. Aynen öyle. | Open Subtitles | لذا علينا أن نُحضر ما لدى تلك المعامل ونستخدمه كإغراء. |
| Bu daha çok bir yapılabilirlik çalışmasıydı, ne tür motorlar kullanmalıyız? | TED | وقد كنا في مرحلة دراسة تجريبية لإمكانية التنفيذ فكنا نتسائل عن نوع المحركات التي يجب أن نستخدمها |
| Bu bize zaman kazandırdı ve bunu kullanmalıyız. | Open Subtitles | لقد امهلنا هذا وقتناً ويجب ان نستغله |
| kullanmalıyız derken ne demek istediniz? | Open Subtitles | مالذي تعنينه بأنه يمكننا الاستفادة من المال؟ |
| Ve fırsatını yakaladığımız an, onu kullanmalıyız. | Open Subtitles | وحينما تأتي فرصتنا, يجب علينا ان نستغلها. |
| Pekala, yetkililerle iletişime geçtiğini düşünmeliyiz ve zamanımızı iyi bir şekilde kullanmalıyız. | Open Subtitles | يتعين علينا الافتراض بأنه اتصل بالسلطات لذا يجدر بنا تعجيل جدول مواعيدنا |
| Bu dondurma gücümü katlıyor ayrıca deriyi yaşıyor, bu yüzden bunu sadece acil durumlarda kullanmalıyız. | Open Subtitles | هذه النُسَخ المطابقةِ قوَّتي المُجَمِّدة، زائد يَسْمطُ اللحمَ، لذا نحن يَجِبُ أَنْ نَستعملَه فقط في a طوارئ مُريعة. |