| Bu güvenlik kitabını okuyup, sınavı geçene kadar çakı kullanmana izin yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لك بإستخدام سكينة الكشافة حتى تقرأ هذا الكتاب عن السلامة من السكاكين وتجتاز الإختبار |
| Krematoryumu kullanmana izin verirsem, karşılığı ne olacak? | Open Subtitles | إذا سمحت لك باستخدام المحرقة ماذا أجني من وراء ذلك؟ |
| Son kez bu arabayı kullanmana izin veriyorum. | Open Subtitles | لو، هذه اخر مرة ادعك تقودين فيها السيارة |
| Yeteneklerini iyilik yerine kötülük için kullanmana çok memnunum. | Open Subtitles | انا مسرورة جداً لأنّك تستخدمين عبقريتك في الشر بدلاً مِن الخير |
| Muhteşem. Zar zor araba sürüyorsun. Zeplin kullanmana izin mi verdiler? | Open Subtitles | عجباً، بالكاد تجيد قيادة السيارة، ومع ذلك مسموح لك بقيادة منطاد؟ |
| 2 yıl önce, kuyruk sokumum işin, parmağını kullanmana gerek yoktu. | Open Subtitles | قبل عامين، لأوجاع العصعص لدي، لم تكن في حاجة لاستخدام إصبعك. |
| İtiraf etmem gerekir ki, bu kadar iyi kullanmana çok şaşırdım. | Open Subtitles | يجب أن أقول ، أنني متفاجأة أنّك تقودها جيّداً |
| Pekala, eğer beni kullanmana izin vereceğimi düşünüyorsan durma öldür beni, çünkü sen delirmişsin. | Open Subtitles | لو ظننت أنني سأدعك تستغلني ثم تقتلني فإنك مجنون. |
| Büyükanne, tahtayı kullanmana gerek yok kasabada hayaletlerle konuşabilen bir kadın var. | Open Subtitles | جدتي، ليس عليك أن تستخدمي اللوحة بعد الآن هناك سيدة في المدينة تستطيع أن تتحدث للأشباح |
| Hatta, süper güçlerini kullanmana bile müsade edeceğiz! | Open Subtitles | مهلاً، حتى إننا سنسمح لك بإستخدام قواك الخارقة |
| Burada gerçek adını kullanmana izin veriyorlar mı? | Open Subtitles | أيسمحون لكِ بإستخدام اسمكِ الحقيقي في هذا المحل؟ |
| David'i tekrar böyle kullanmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لكِ بإستخدام ديفيد بهذه الطريقه مرة أخرى |
| Dostunla konuştuk. Karavanını kullanmana izin verdiğini doğruladı. | Open Subtitles | تحدثنا مع صديقك اكد على انه سمح لك باستخدام مقطورته |
| Fotoğrafımızı kullanmana izin verdiğimi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أنني منحتك الإذن باستخدام صورتنا |
| Sanırım arabamı kullanmana izin verebilirim. | Open Subtitles | حسنا اظن انني ساتركك تقودين السيارة حقا؟ |
| Anahtarlarını alıkoymuyorum fakat sen üzgünken araba kullanmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أخفى مفاتيحكِ لكنى لن أدعكِ تقودين حين تكونى مستاءة للغاية |
| Kalbimde sana borçlu olduğumdan Ji Hyun'un hatırı için bedenimi 10 gün daha kullanmana izin vereceğim. | Open Subtitles | يقول لي عقلي، أنه لدي دين نحوك ،لذلك لأجل جي هيون سادعك تستخدمين جسدي لمدة 10 يوما |
| Kaşık kullanmana şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئة أنكِ تستخدمين ملعقة. |
| İstediğin zaman kullanmana izin vereceklerini mi zannediyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد انهم سيسمحون لك بقيادة طائرة لو سبق دخولك السجن ؟ |
| Tamam, tamam. Tiz sesini kullanmana gerek yok. | Open Subtitles | حسـن ، حسـن ، لا داعي لاستخدام صوتـك الرقيق الحـاد |
| Beni öylece kullanmana daha ne kadar izin vereceğimi sandın? | Open Subtitles | والى متى ستظن بأني سأدعك تستغلني ؟ |
| Beni baştan çıkarmak için yeteneklerini kullanmana gerek yok. | Open Subtitles | ايزابيل " أنتي لا تحتاجي أن تستخدمي قدراتكِ لأغرائي |
| Her neyse senin anlayabileceğin bu kadar çünkü onları anlamak için beynini vaya kalbini kullanmana gerek yok! | Open Subtitles | علي أي حال , هذا هو مايمكن فهمه لأنك لست بحاجة لإستخدام عقلك أو قلبك |
| Elbette geleceğim.Uslu durursan senin kullanmana da izin veririm. | Open Subtitles | بالطبع سأتى إن كنت ولداً مطيعاً , سأدعك تقود السيارة |