| Babam beni 500 bin dolarlık kumar borcu ve çalışmayan bir anneyle bıraktı. | Open Subtitles | أبى تركنى ب 500 دولار دين قمار و أم لا تعمل |
| Birkaç sene sonra da babam kumar borcu yüzünden vuruldu. | Open Subtitles | لكن بعد سنوات قليلة قُتل ابي بسبب دين قمار |
| Sır hiç bir işe yaramaz. John Alden kumar borcu yüzünden Salemden gitmez. | Open Subtitles | جون الدن لن يغادر البلدة من اجل دين قمار |
| Ne oldu? Büyük borç içindeyim. Büyükçe kumar borcu. | Open Subtitles | ماذا حدث؟ الكثير من الديون ديون قمار |
| Gerald'ın kumar borcu almış başını gitmiş. | Open Subtitles | هذا الرجل (جيرالد) عليّـه ديون قمار ضخمة |
| kumar borcu için. Ödemezse, canını yakacaklarmış. | Open Subtitles | لسـداد ديون القمار لانه قال يسـيقومون بايذائه ان لم يدفع |
| Dallas'tan olmadığını biliyor ve onun kumar borcu almak için orada olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس من (دالاس)، ولا أعتقد أنّه كان هُناك لجمع دين قمار. |
| Zographos'un teknesinden, dört yıl önceki bir kumar borcu. | Open Subtitles | دين قمار قارب (زوغرافوس), منذ أربعة أعوام. |
| Ufak bir kumar borcu meselesi var. | Open Subtitles | هناك دين قمار صغير |
| Hem de o moruğun kumar borcu sayesinde. | Open Subtitles | بسبب تلك دين قمار ضرطة القديمة! |
| Anlaşılan kumar borcu varmış. | Open Subtitles | ديون قمار... على ما يبدو. |
| kumar borcu yüzünden. | Open Subtitles | هذا كل شيء عن ديون القمار |