| - Acil polis dolu ve ayağında kurşun var. | Open Subtitles | لا غرفة الطارئ مليئة بالشرطة و لديك رصاصة في ساقك |
| Bayılma. Sadece bacağında bir kurşun var. | Open Subtitles | إبق معي فقط لديك رصاصة في الساق |
| Sadece tek kurşun var. | Open Subtitles | هناك رصاصة واحدة فى الخزينة ذلك كل ما ستحصلين عليه. |
| Tamam, kurşun geçirmez bir cam var. İçinde de bir kurşun var. | Open Subtitles | حسناً ، هناك زجاج مضاد للرصاص ولكن هناك رصاصة فيه |
| Starbuck, bu çocukta çıkartmamız gereken bir kurşun var ama bizden beklememizi istiyor. | Open Subtitles | فاتنة الفضاء , هذا الفتى لديه رصاصة بحاجة لإستخراجها ويطلب منا التمهٌل |
| - Yani, elimizde ne çıkış yarası ne de kurşun var. | Open Subtitles | لذا ليس لدينا جرح لمكان خروج الطلقة، ولا توجد رصاصة |
| Vücudunda, bu buzun içindekinin bin katından da fazla kurşun var! | Open Subtitles | هناك رصاص في جسدك يعادل الف مرة من الرصاص في هذا الثلج |
| Tanrı aşkına, göğsünde bir kurşun var! | Open Subtitles | من أجل الرب، لديك رصاصة فى صدرك. |
| Omuzunda bir kurşun var. | Open Subtitles | لديك رصاصة في كتفك. |
| Şikayet etmek istemem, ama göğsümde bir kurşun var | Open Subtitles | لا أريد التذمر ولكن هناك رصاصة في صدري |
| Orada bir kurşun var ve biz üç kişiyiz. | Open Subtitles | هناك رصاصة ونحن ثلاثة |
| Bu silahta tek bir kurşun var. | Open Subtitles | هناك رصاصة في خزنه المسدس |
| Kafatasında bir kurşun var ama beynindeki ödemden dolayı çıkaramıyorlar ve ödemin azalıp azalmayacağı da meçhul. | Open Subtitles | لديه رصاصة مستقرة في جمجمته، ولا يمكنهم إخراجها بسبب وجود تورم في الدماغ الذي ربما يزول أو ربما لا. |
| Bakın, bayan, arkadaşımın omzunda bir kurşun var. | Open Subtitles | اسمعي يا سيّدتي ,صديقي لديه رصاصة في كتفه |
| Kafasında 9 mm kurşun var. | Open Subtitles | لديه رصاصة عيارها 9 مليلمترات في رأسه |
| Bir insanın, kaval kemiğine saplanmış bir kurşun var, hayatının sonuna kadar topallamak zorunda kalabilir, ya da bacağını bile kaybedebilir, ve sen bana McDreamy ile paylaştığın kıymetli köpeğini soruyorsun mı? | Open Subtitles | لدينا مريض بشري حقيقي توجد رصاصة في عظمة القصبة والذيقد يسيربعرجةطوال حياته, أوأنهقد يخسرقدمه, و أنتِ تسألينني عن كلبكِ العزيز |
| O silahta sadece bir kurşun var çocuk. | Open Subtitles | توجد رصاصة واحدة بذلك الرجل, يا فتى |
| Şarjörde bir kurşun var İyi kullan. | Open Subtitles | توجد رصاصة في المشط. أحسن إستعمالها. |
| Roy, gerçekten de kurşun var. | Open Subtitles | روى هناك رصاص حقيقى بداخله. ستموت. |