| Bu yerin kuralları var mahkûmların ve hapishane çalışanlarının cinsel ilişkide bulunamayacağı gibi. | Open Subtitles | أنظري هناك قوانين في هذا المكان التي تجرم ممارسة الجنس بين أحد السجناء وأحد الموظفين |
| Bu doğru değil. Herşeyin bir nedeni vardır. Fizik kuralları var, yani biz nasıl... | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً، لكل شيء سبب هناك قوانين طبيعية، أعني كيف... |
| Diğerleri'nin kuralları var. Seninle konuşmak bir ihlal. | Open Subtitles | الباقين لديهم قواعد التحدث اليك يعد انتهاك |
| Dramaworld'ün kurallarına ek olarak, kolaylaştırmanın da bazı kuralları var. | Open Subtitles | rlm; إضافة إلى قوانين "دراماورلد"، rlm; هناك قواعد لتيسير الأمور |
| Zamanı gelince her şeyi söyleyeceğim ama oyunun kuralları var. | Open Subtitles | سأخبركِ بكل شيء في الوقت المُناسب لكن هُناك قوانين ، قوانين لللعبة |
| Bu ailenin kuralları var mı, yok mu? | Open Subtitles | هل هذا من القواعد العائلية أم لا؟ |
| Benim anladığım kadarıyla içinde biraz bile vampirlik yok senin ama kainatın kuralları var işte. | Open Subtitles | هذه المسألة المتعلقة بمصاص الدماء الذي بداخلك هذه المسألة التي تشغلني ولكن الكون له قوانينه. |
| Bayan Kipfer'in kuralları var herhalde. Öyle çıkıp gidemem. | Open Subtitles | ألا تعتقد ان السيدة كيبفر لديها قواعد لا يمكنني المضي خارجا هكذا فحسب |
| Benim gibiler için, hükümetin ne iş yapacağın konusunda kuralları var. | Open Subtitles | الحكومة لها قواعد حول أي وظيفة يمكنك القيام بها بعدما تنتهي ما هو العمل؟ |
| - Sen de fosil getir. - Bu işin kuralları var. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك قوانين |
| Üniversitede, onların kuralları var. | Open Subtitles | هناك قوانين في الجامعة |
| Buranın kuralları var. | Open Subtitles | هناك قوانين هنا |
| - Bence İngilizler'in bu tür şeylere karşı oldukça katı kuralları var. | Open Subtitles | أعتقد أن الأنجليز لديهم قواعد صارمة بشأن هذه الأشياء |
| Yaşlıların saçma sapan kuralları var işte. | Open Subtitles | الأشخاص الأكبر سناً لديهم قواعد مختلفة |
| kuralları var! | Open Subtitles | لديهم قواعد حسنا، حسنا |
| Katı kuralları var. Basın giremez. | Open Subtitles | هناك قواعد صارمة بعدم تواجد الصحفيين |
| Kiralık katil olmanın kuralları var işte. | Open Subtitles | هناك قواعد لتكون قاتلاَ مستأجراَ |
| Hayır dur! Yapamazsın, yapamazsın, bazı kuralları var bu işin. | Open Subtitles | مهلاً , لا يمكنك ذلك هناك قواعد |
| Arabama binmenin kuralları var. | Open Subtitles | هُناك قوانين للتواجد بسيّارتي، حسناً؟ |
| Sevimli çocuk Logan. Katı kuralları var. | Open Subtitles | رجل مضحك ، لوجان ، الكثير من القواعد |
| - Bazen biz sadece... - Yine de, sahibin kuralları var. | Open Subtitles | ... أحيانا ، نقوم - لا زال لدى السيد قوانينه - |
| Kurallar bu, çetenin kuralları var. Lanet kuralları bilmiyor musun ha? | Open Subtitles | هنالك قواعد, عصابتنا لديها قواعد الا تعلم هذه القواعد اللعينة |
| Bu topraklar sert komutan. Bu savaşın kuralları var. | Open Subtitles | هذه الأرض قاسية، هذه الحرب لها قواعد |