| sen burada büyüdün aynı benim büyüdüğüm kurallarla sen ne sikim olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | لكنك نشأت هنا و بنفس القواعد التي نشأت أنا عليها من تظن نفسك؟ |
| Yani dğer oyuncunun hangi kurallarla oynadığını bilmiyorlar. | TED | حتى لا يعرف كلّ منهما القواعد التي يتّبعها الشخص الآخر في اللعب. |
| Çocuklara "Kuralları siz birlikte koyun ve kurallarla ne yapacağınıza siz karar verin" dedik. | TED | و سنقول، سنضع القواعد معا ثم تقررون ماذا ستفعلون بها. |
| Kahkaha, aşk ve en iyisi kurallarla dolu bir hayata ilk adımını atıyor. | Open Subtitles | وتأخذ الخطوة الأولى نحو حياة مليئة بالضحك والحب، وأفضل شيء أنها مليئة بالقواعد |
| Özel ilgiyi temel kurallarla karıştırıyorsun, Adrian. | Open Subtitles | أنت تُشوّشُ إنتباهَ شخصيَ بالقواعد الإجرائيةِ، أدريان. |
| Ama bu Radchenko bambaşka kurallarla, yeni bir oyun oynuyor. | Open Subtitles | و لكن رادشينكو هذا يلعب لعبة جديدة تماماً و بقواعد لم نعهدها من قبل |
| Çünkü eğer evren basit kurallarla yönetiliyorsa onları öğrenebilir, ve kendini koruyabilirsin. | Open Subtitles | لأنه إن كان يسير الكون بقوانين نظرية يمكنك تعلمها و حماية نفسك |
| Böylece çift taraflı kazanç çözümünün ülkesine yardım etmesine engel olan kurallarla takılıp kaldı. | TED | لذلك علق بالقوانين التي منعته من مساعدة بلاده بقاعدة الربح للطرفين. |
| Bu kurallarla ciddi değilsin herhalde! | Open Subtitles | من غير الممكن أن تكون جادا بخصوص هذه القواعد |
| Çözemedim. Bu para ile ilgili değil, evlat. Bu kurallarla ilgili ve kurallara uymamakla. | Open Subtitles | انه ليس بخصوص المال , بني انه بخصوص القواعد |
| Şimdi, şehvet arayan bir bekâr olarak, çok basit kurallarla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | الآن، بما أنّني أعزب وأبحث عن الجنس أنا يجب أن أعيش ببعض القواعد البسيطة |
| Bu temel kurallarla birlikte kendi mücadelesini ortaya koyuyordu. | Open Subtitles | واضعاً نفسه في تعارض مع تلك القواعد الأساسيّة. |
| Her seferinde kurallarla oynayan kızgın, 8 yaşında bir kızla uğraşıyorum. | Open Subtitles | وأنا على التعامل مع غضب طفله عمرها 8 سنوات تستمرّ بتغيير القواعد كلما تذهب |
| Eğer bu kurallarla oynayamayacaksan şimdi ayrılmalısın. | Open Subtitles | لو لا تستطيع اللعب بهذه القواعد فعليكَ أن تغادر الآن هل هذا واضح؟ |
| Ve bu küçük ölçekte, aşina olduğumuz klasik kurallarla değil, fakat kuantum dünyasının tuhaf kurallarıyla yönetildi. | Open Subtitles | و نزولا الى هذا الحجم انه لا يحكم بالقواعد الكلاسيكية المألوفة لدينا، لكن بالقواعد الغريبة للعالم الكمّيِ. |
| kurallarla ilgili olduğu için bana seni hatırlattı. | Open Subtitles | قضية ذكرتني بك لأنها كانت تتعلق بالقواعد |
| Yapının bu genel sarkıklığını, kurallarla alakasızlığını ve kara tahtada öğrenmeye alışkın olduklarımızı görüyor ve dolayısıyla bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyoruz. | TED | نحن نرى هذا الإسترسال العام في البنية و عدم الإهتمام بالقواعد والطريقة التي تعودنا عليها و تعلمناها على السبورة ، ولذلك إعتقدنا أن خطأ ما قد حدث |
| Ama burada başka kurallarla yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | . ولكننا يجب أن نعيش بقواعد مختلفة هنا |
| Artık farklı kurallarla oynuyorum. | Open Subtitles | إنّي أعمل بقواعد مُختلفة الآن. |
| Yeni kurallarla oynadığınızı söylediler, basitçe bu hiç kural olmamasıymış. | Open Subtitles | يقولون أنكم تلعبون بقوانين جديدة، بالتحديد دون قواعد على الإطلاق |
| kurallarla bağlanmış sınırsız bir dünya yarattım. | Open Subtitles | أخلق عالماً لا حدود له و أحكمه بقوانين |
| Kurallar. Ben bir rockçuyum. kurallarla ilgilenmem. | Open Subtitles | ،يا لهذه القوانين ، أنا محب روك ولست أهتم بالقوانين |