| Evrim kuramı, bize doruktaki cesareti sunar: Algılamanın, gerçeği görmekle ilgili değil de, çocuk sahibi olmakla olduğunu anlama cesareti. | TED | وستقدم لنا نظرية التطور التحدي الأكبر و هو التمييز بأن الإدراك ليس حول رؤية الحقيقة ولكن حول حصولنا على الأولاد |
| Hayır, Kohomoloji. Bağımsız çalışmamı Tel kuramı üstüne yapmıştım, biliyoruz ki söylüyoruz. | Open Subtitles | كلا, كومولوجيه, لقد درستها في ظل نظرية متطورة, لذا أظن إني أعلم |
| Einstein'ın görecelik kuramı, güçlü çekim alanının da saatinizi yavaşlatacağını söyler. | Open Subtitles | تقول نظرية النسبية لأينشتاين أن الجاذبية العالية تبطئ أيضاً من ساعتك |
| Bununla ilgili konuşmak için yanına gitmiştik ki aniden kuramı çürüttü. | TED | هكذا ذهبنا للتحدث معه حول هذا الموضوع وعلى الفور، أسقط النظرية |
| Olasılık kuramı der ki kimse geleceği kesin doğrulukla tahmin edemez. | Open Subtitles | تنصّ نظريّة الإحتمال أنّه لا يُمكن للمرء التنبّؤ بالمُستقبل بشكل يقين. |
| Son olarak, üçüncü kısımda şişme kuramı denen kozmoloji teorisini açıklayacağım ve bu hikayenin parçalarını bir araya getirecek. | TED | وأخيراً ، في الجزء الثالث سوف اصف نظرية الكوزمولوجي تدعى التضخم والتي ستقوم بسحب كل قطع القصة معاً |
| Bu yanlılığın ardındaki teori, 400'den fazla çalışmada adı geçen; 'terör yönetimi kuramı'dır. Fikir ise oldukça basit. | TED | الآن النظرية خلف هذا التحيز من خلال الأربعمئة دراسة تدعى نظرية التحكم بالرهبة والفكرة بسيطة, هي فقط |
| Evrim kuramı, bize böyle düşünmenin algılarımızın yanlış yorumlaması olduğunu söylüyor. | TED | ولكن نظرية التطور تقول بأن هذا تفسير خاطئ لتصوراتنا. |
| Matematiksel sicim kuramı bu birleşimi ve aynı zamanda atom altı kuark ve elektronlar için temel bir yapıyı betimlemeye çalışır. | TED | تشرح نظرية الأوتار الرياضية فكرة هذه الوحدة، كما أنها تشرح البناء الأساسي للكواركات الذرية الأولية والإلكترونات |
| İbni Heysem'in kuramı, Yunanlıların kolay kolay açıklayamadığı bir gerçeğin de nedenini belirtir: Neden bazen karanlık olduğunu. | TED | نظرية ابن الهيثم استطاعت في الحقيقة تفسير ما لم تستطيع النظرية اليونانية تفسيره وهو لماذا يظهر الظلام في بعض الأحيان. |
| Sicim kuramı bu 20 sayının ek boyutlarla ilgili olduğuna işaret ediyor. | TED | تقترح نظرية الأوتار بأن هذه الأرقام العشرين لها علاقة بالأبعاد الإضافية. |
| Bunlar von Neumann ve Morgenstern Oyunların kuramı'nın yazarı. | TED | وهذا فون نيومن ومورجنستيرن الذي كتب نظرية الألعاب |
| Sonra lisede, Müzik kuramı dersi aldım ve aldığım en iyi ders oluvermişti. | TED | ثم في المدرسة الثانوية، بدأتُ نظرية الموسيقى، كانت أفضل حصّة دراسية أخذتها على الأطلاق، |
| Elbette, evrim kuramı üzerinde çalışmaya devam ediyor, ve insan bebeği gelişiminin üzerinde de. | TED | الآن، بالطبع، كان لا يزال يعمل على نظرية التطور، وتطوير الطفل البشري. |
| "Savaş kuramı, kritik bir anda fiziksel güçlerin ve maddi olanakların üstünlüğünün nasıl sağlanacağı sorusuna yanıt arar. | Open Subtitles | أولاً ، إن نظرية الحرب تحاول أن تكتشف كيف نفعل أى تفوق فى القوات المادية و المزايا المادية عند نقاط حاسمة |
| Warren Komisyonu, bir komplonun varlığını kabul etmek... ya da araştırmayı derinleştirmek yerine... hırslı savcı Arlen Spector'ın öne sürdüğü kuramı destekledi. | Open Subtitles | بدلا من الاعتراف بوجود مؤامرة أو مواصلة التحقيق لجنة وارين أيدت نظرية طرحت من قبل المحامى الطموح ارلين سبيكتور |
| Birleşik alan kuramı, soğuk füzyon, köptapot. | Open Subtitles | نظرية الحقل الموحّدة الانشطار البارد , الكلطوط |
| Einstein'in görecelik kuramı, ki zaman önemli bir yer işgal eder; | Open Subtitles | ، نظرية النسبية لأينشتاين التي يلعب الوقت فيها دوراً محورياً |
| Bu arada bu işleme, "bilişsel hiyerarşi kuramı" deniliyor. | TED | على فكرة، هذا ما يسمّى نظريّة التّسلسل الهرمي المعرفي. |