| Kurtarıcılar, Bam Bam'ın annesi ve babasının son ana kadar yavrularının yanından ayrılmadığını belirtti. | Open Subtitles | بحسب المنقذين فان والدي بام بام رفضا ترك صغيرهما حتى النهاية |
| Rick Kurtarıcılar'a kafa tutacaksa her şeyle ilgisi vardır bunun. | Open Subtitles | طالما ينوي (ريك) مهاجمة (المنقذين) فهذا شأن متعلق بكل شيء. |
| Rick Kurtarıcılar'a kafa tutacaksa her şeyle ilgisi vardır bunun. | Open Subtitles | طالما ينوي (ريك) مهاجمة (المنقذين) فهذا شأن متعلق بكل شيء. |
| İnanmamızı istedikleri Kurtarıcılar mı yoksa erken karar verme telaşından dolayı tehlikede miyiz? | Open Subtitles | هل هم المنقذون الذين جعلونا نظنهم؟ أم هل نحن في خطر الحكم غير العقلاني؟ |
| Kurtarıcılar babalarınızı öldürdü. Ağabeylerinizi, kocalarınızı, oğullarınızı. Ve siz onlardan kaçtınız. | Open Subtitles | المنقذون قتلوا آباءكن وإخوتكن وأزواجكن وأبنائكن، وهربتن منهم. |
| - Hayır. Kurtarıcılar babalarınızı öldürdü. Ağabeylerinizi, kocalarınızı, oğullarınızı. | Open Subtitles | المنقذون قتلوا آباءكن وإخوتكن وأزواجكن وأبنائكن، وهربتن منهم. |
| Duvarları örer örmez Kurtarıcılar ortaya çıktı. | Open Subtitles | بمجرّد أن بُنيت الجدران، ظهرت جماعة (المنقذين). |
| Malzemelerimiz, mahsullerimiz besi hayvanlarımız, hep Kurtarıcılar'a gitti. | Open Subtitles | مؤننا ومحاصيلنا وماشيتنا تُعطى لـ (المنقذين). |
| Onlara birkaç mızrak getirmiştik. Kurtarıcılar'dan ikisi şu koridor tarafına geçti. | Open Subtitles | "اثنان من (المنقذين) أخذاهم إلى هذا الرواق" |
| İkiniz de o Kurtarıcılar'ı öldürürken ölebilirdiniz ama ölmediniz. | Open Subtitles | لربّما لقيتما حتفكما وأنتما تحاربان (المنقذين)، لكن كليكما نجا. |
| Buraya çantanda getirdiğin silahlar Kurtarıcılar'a ait. | Open Subtitles | الأسلحة التي جلبتها هنا في حقيبتك تخص (المنقذين). |
| Maggie arkadaşlarının, Kurtarıcılar'ın icabına bakacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت (ماغي) إن بوسع قومها التصدّي لـ (المنقذين). |
| Kırık kapı, Kurtarıcılar, bu insanlar... Hepsi senin olabilir. | Open Subtitles | البوابة المكسورة و(المنقذين) وقومنا، كلّ هذا سيكون لك. |
| Hemen de gitmeniz gerek çünkü Kurtarıcılar her an dönebilir. | Open Subtitles | وعليكما الرحيل الآن، لأن (المنقذين) قد يعودوا بأيّ لحظة. |
| Kurtarıcılar, onların yanındayken silah taşımamam gerektiğini anlayacak kadar akıllı. | Open Subtitles | (المنقذون) أذكياء كفاية ليحرصوا على عدم حملي سلاح في حضرتهم. |
| Kurtarıcılar babalarını, oğullarını ve erkek kardeşlerini öldürmüş. | Open Subtitles | المنقذون قلتوا آباءهم وأبناءهن وإخوتهن. |
| Kurtarıcılar korkutucu insanlar ama o şerefsizler senin eline su dökemez. | Open Subtitles | (المنقذون) مرعبون، لكن أولئك السفلة نكرة حيالك. |
| Ama ya Kurtarıcılar o silahları bulurlarsa? | Open Subtitles | لكن ماذا إذا وجد (المنقذون) تلك الأسلحة؟ |
| Kurtarıcılar elimizdeki tüm silahlarımızı istedi. Envanterde iki eksik çıktı. | Open Subtitles | (المنقذون) أرادوا كل أسلحتنا، وكان ثمّة اثنان ينقصان المخزون. |
| Kurtarıcılar gider gitmez kötü bir şey olmadan önce onları kapı dışarı edeceğiz artık. | Open Subtitles | فورما يغادر (المنقذون) سنطردهما قبلما تحدث مصيبة حقيقيّة. |
| Kurtarıcılar'ın yanında sadece askerler değil, işçiler de var demiştin. | Open Subtitles | قلت إن مجتمع (المنقذين) ليس جميعه جنود، وأن ثمّة عمالًا هناك. |
| Kurtarıcılar'ı ortadan kaldıracağınıza yeminler etmiştiniz ama başarısız oldunuz. | Open Subtitles | أقسمتم أن بمقدوركم إبادة (المنقذين)، ففشلتم. |