| Yeter be! Soruma cevap versene artık. Bu Alacakaranlık Kuşağından nasıl kurtulacağız? | Open Subtitles | ويلاه، يا إلهي، أجب السؤال اللّعين، أنّى سنخرج من منطقة الشفق هذه؟ |
| Hayır, ölmeyeceğiz, dostum. Şu pencereden atlayıp, kurtulacağız. | Open Subtitles | كلا، نحن سنعيـش، نحن سنخرج من خلال هذه النافذة هناك |
| Önce şu Özgür Annelerden bazılarını batırmak zorunda kalsam bile, bu işten salimen kurtulacağız. | Open Subtitles | سوف نخرج من هذا على ما يرام, حتى لو اُجبرت على اغراق بعض هؤلاء الأعضاء اولا |
| Göz bebeğinden iğne sokup retinasında bulunan anormal hücrelerden kurtulacağız. | Open Subtitles | سأدخل إبرة في إنسان العين و سأتخلص من الخلايا الغير طبيعية في شبكية العين |
| Doğal olarak, cesetten biz kurtulacağız size şehir dışında olduğunuza dair kuşku götürmez bir mazeret sağlayacağız. | Open Subtitles | و بالطبع نحن سنتخلص من الجثة و سوف نتدبر حجة غيابك خارج المدينة |
| Hava kararır kararmaz cesetten kurtulacağız. | Open Subtitles | جرائم جديدة حالما يحلّ الظلام سوف نتخلص من تلك الجثة |
| Parayı bulsak bile, dağdan nasıl kurtulacağız ? | Open Subtitles | كيف سنخرج من هذا الجبل حتى لو وجدنا الحقائب |
| Şimdi bu gemiden nasıl kurtulacağız? | Open Subtitles | بحق الجحيم كيف سنخرج من هذه السفينة, الان؟ |
| 500 papeline bahse girerim, buradan kurtulacağız. | Open Subtitles | أراهنك على 500 دولار أننا سنخرج من هذا الموقف |
| Kendini topla Tom. Yakında sabah olacak. Buradan kurtulacağız. | Open Subtitles | توم سنخرج من هنا وسيطلع الصباح قريبا سنخرج من هنا |
| Bu işi halledeceğiz, jerry, buradan kurtulacağız. | Open Subtitles | ما هذا الذى أكتشفناه؟ ماذا سنفعل جيرى, يجب أن نخرج من هذا المركب |
| - Bu işten kurtulacağız, güven bana. | Open Subtitles | كلا، أنت ستبقى يا براين سوف نخرج من هذا، ثق بي |
| En kısa zamanda seninle buradan kurtulacağız. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا بأسرع ما يمكننا ، أتسمعيني؟ |
| Göz bebeğinden iğne sokup retinasında bulunan anormal hücrelerden kurtulacağız. | Open Subtitles | سأدخل إبرة في إنسان العين و سأتخلص من الخلايا الغير طبيعية في شبكية العين |
| Bu öğlen, sen işteyken bundan kurtulacağız merak etme. | Open Subtitles | لا تقلقي سنتخلص من هذا ، حيتما تكوني في العمل |
| Pekâlâ, onun kim olduğunu biliyoruz ama ondan nasıl kurtulacağız? | Open Subtitles | حسنا، نحن نعرف من هو، ولكن كيف بحق الجحيم سوف نتخلص منه |
| Ben de bir karar veriyorum. Ölmeyeceğim. Buradan kazasız belasız kurtulacağız. | Open Subtitles | لقد اتخذت قراري بأنني لن أموت سوف ننجو من هذا |
| Söz veriyorum buradan kurtulacağız, tamam mı? | Open Subtitles | أعدك أننا سننجو من هذا، حسناً؟ |
| Eminim yakında buradan kurtulacağız ve bu olduğunda, hemen işe koyulacağız. | Open Subtitles | متأكدة أنه سيتم انقاذنا قريباً، وعند ذلك، ستود ضرب الأرض جرياً |
| Bana göre iki seçenek var. Ya kurtulacağız, ya da kullanacağız. | Open Subtitles | حسب ما أراه، هنالك خياران إما أن نتخلص منه أم نستفيد منه |
| Bizi, nefret ettiğimiz işlere sevmediğimiz insanlara değersiz yaşamlara mahkûm eden boyunduruklardan kurtulacağız. | Open Subtitles | سنطرح تلك الأصفاد التي تقيّدنا بأعمال نكرهها وبأناس لا نحبّهم وبحياة لا تستحقّ العيش |
| Bu işte beraberiz. Bir şekilde kurtulacaksak da, beraber kurtulacağız. | Open Subtitles | اصغ، نحن في هذا الشان سويًا، وسنخرج من هنا بطريقة ما سويُا.. |