| Yine de içeri girip etrafı araştırmak için Fowler'dan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | لذلك يجب علينا ان نتخلص من فاولر لندخل ونبحث هناك |
| Duyarsızlıktan kurtulmalıyız, daha fazla insanı dahil etmeliyiz. | TED | علينا التخلص من حالة الخمول، علينا إشراك المزيد من الناس. |
| Ondan kurtulmalıyız. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi. | Open Subtitles | يجب أن نتخلص منه كلما كان أسعر, كلما كان أفضل |
| Bu pislik yuvasından bir an önce kurtulmalıyız. Bir şeyler vurmalıyım! | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هذه القذارة بسرعة أريد أن أقتل أحدهم |
| Bu meşalelerden kurtulmalıyız. Bunlar... yaratıkları bize doğru çekiyor. | Open Subtitles | علينا التخلّص مِنْ هذه المشاعل فالكائنات تنجذب إلى الضوء |
| Tamam, acele edelim, delilden kurtulmalıyız. Bu vücuttan kurtulmalıyız! Onu gömelim. | Open Subtitles | حسناً سنتخلص من الدليل سنتخلص من الجثه |
| Bize yılanı veren adamdan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نتخلص من الرجل الذىأعطاناالثعبان. |
| Sudan kurtulmalıyız. Bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن نتخلص من المياه لابد أن تكون هناك طريقة |
| Bu giysilerden kurtulmalıyız. | Open Subtitles | ليس و هو يرتدي هذه يجب أن نتخلص من هذه الثياب |
| Nerede oturduğumu biliyorlar. Arabamı da kesin biliyorlar. Bu arabadan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | ان عرفوا اين اقيم , فلا شك و انهم يعرفون ماذا أقود , علينا التخلص من هذه السيارة |
| O yabandomuzları yiyecek arıyorlar. Cesetlerden kurtulmalıyız. Gömelim mi? | Open Subtitles | كانت تلك الحيوانات البرية تبحث عن طعام، علينا التخلص من الجثث |
| Bu dijital bölünmeden kurtulmalıyız. Çünkü, teknoloji ilerledikçe, bu kamplaşmanın daha tehlikeli sonuçları oluyor. | TED | يجب أن نخرج من هذه الفجوات الرقمية، لأنه مع تقدم التكنولوجيا لدينا، عواقب القبلية لدينا تصبح أكثر خطورة. |
| Batmadan önce bu kıtadan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | من الأفضل أن نخرج من هذه القارة قبل أن تغرق إلى القاع خزانة قعر المحيط |
| - Ondan kurtulmalıyız demek, dangalak. | Open Subtitles | يعني التخلص منها أيها الغبي التخلص من السيارة؟ |
| Ondan kurtulmalıyız anne. | Open Subtitles | علينا التخلّص منها، أمي. |
| Bu cesetten kurtulmalıyız! - Onu gömelim. | Open Subtitles | حسناً سنتخلص من الدليل سنتخلص من الجثه |
| Şeklimiz ve rengimiz kaybolmadan önce buradan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | علينا الخروج من هُنا قبل ألا نُصبح أشكال أو ألوان! |
| - Öncelikle tavan arasındaki sincaplardan kurtulmalıyız çünkü kabloları kemirip duruyorlar. | Open Subtitles | يجب ان نتخلص مِنْ السناجبِ في العلٌيةِ لأنهم يَمْضغونَ كل الأسلاك |
| - Bence ondan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد اننا يَجِبُ أَنْ نَتخلّصُ مِنْه. |
| Onlardan tamamen kurtulmalıyız, gördün mü? | Open Subtitles | وصل الامر الى انهم يتخلصون منهم للابد .. أترى؟ |
| Önce şu gökbilimci zırvalarından kurtulmalıyız. | Open Subtitles | أولاً علينا أنّ نتخلّص من هذهِ الخردة الفلكية. |
| - Bu gece kaçabilmemiz için, başımızı eğip bundan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتوارى عن الأنظار ونتجاوز هذا الأمر، ـ لكي نتمكن من الهروب الليلة ـ أفصلوهم عن بعض |