| Pişirdikleri domuz rostosunun her yerinde Kuru üzümler vardır ve ekmeklerine en az yarım parmak kalınlığında yağ sürerler. | Open Subtitles | هناك يضيفون الزبيب على لحم الخنزير المشوي، ويضيفون الزبدة على الخبز في بعض الأماكن يضعون الزبدة عل خبزك |
| Kendimi çok hazır hissediyorum, ve bu arada, Kuru üzümler hakkında çok haklıymışsın. | Open Subtitles | أشعر بأني جاهز، و على فكرة لقد كنتي محقة حول الزبيب |
| O Kuru üzümler bana lazım. - Bana daha çok lazım. | Open Subtitles | أحتاج هذا الزبيب - ولكننى أحتاجه أكثر منك - |
| Şeker, Kuru üzümler, maya. | Open Subtitles | سكر , زبيب , خميرة |
| Kuru üzümler! | Open Subtitles | زبيب |
| Kuru üzümler! | Open Subtitles | ! زبيب! زبيب! |
| Yani, sadece yürüyen kocaman Kuru üzümler gibi. | Open Subtitles | أقصد ، أنهم مثل... مثل الزبيب السائرون أنهم في دار مسنين... |
| - Kuru üzümler hakkında söylediklerim için üzgünüm. | Open Subtitles | - آسفة، ما الذي قلته على الزبيب -لقد رأيتك وأنتي تحاولي |
| Limonatadaki Kuru üzümler her zaman oynamak için iyidir. | TED | الزبيب في عصير الليمون (الغازي)، وهو دائماً شيء مسل أن تلعب به. |
| Sonra sen gittin ve Kuru üzümler de gitti. | Open Subtitles | ثم ذهبتَ... ... وإختفى الزبيب... |
| Kuru üzümler doğal şekerdir! | Open Subtitles | الزبيب حلوى الطبيعة |
| Kuru üzümler de. | Open Subtitles | و الزبيب ملكى |
| Kuru üzümler çok rutubetli. | Open Subtitles | الزبيب رطب جدا |
| Kuru üzümler. Çok rutubetli. | Open Subtitles | الزبيب رطب جدا |
| Kuru üzümler. George. | Open Subtitles | الزبيب الذهبي |
| - Kuru üzümler! | Open Subtitles | زبيب! |
| Kuru üzümler! | Open Subtitles | زبيب! |
| Kuru üzümler! | Open Subtitles | ! زبيب! |