| Kanama ya da kusma ihtimaline karşı yaralının yüzünü yana çevirin. | Open Subtitles | أقلب راسهم على الجانب أذا كان هنالك أي نزيف أو التقيؤ |
| Bu bende kafanıza kusma isteği uyandırıyor efendim. | Open Subtitles | هذا يجعلنى ارغب فى التقيؤ على راسك . سيدى |
| Arabanın içine kusma. Ne olursa olsun arabaya kusma. | Open Subtitles | لا تتقيأ في السيارة مهما حدث لا تفعل هذا |
| kusma torbasına yazmışsın, tatlım! | Open Subtitles | لقد كتبته على حقيبة القيء بالطائرة يا عزيزي |
| İskambil kağıtları ya da kusma torbası falan istiyor musun? | Open Subtitles | ،أتريد مجموعة أوراق لعب أو كيس تقيؤ أو أي شيء؟ |
| kusma refleksi yok. Entübasyon tepsisi lazım buraya! | Open Subtitles | لا يوجد قيء استجابه , أحتاج الى طاولة الأنابيب |
| Öksürme, kusma, bir çeşit iç basınç. | Open Subtitles | سعال أو تقيأ أو نوع من أنواع الضغط الداخلي |
| Ben mi? Hayır. kusma perileri geldi. | Open Subtitles | أنا لا قزم التقيؤ أتى و هو حقا جدير بالاحترام |
| Ben mi? Hayır. kusma perileri geldi. | Open Subtitles | أنا لا قزم التقيؤ أتى و هو حقا جدير بالاحترام |
| Tekrarlayan kusma, elektrolit dengesizliğe o da düzensiz kalp atışına, bu da kalp krizine neden olur. | Open Subtitles | الراكضين، تكرار التقيؤ يسبب خلل بالتوازن الإلكتروليتي مما يؤدي لعدم اتساق النبض مما يؤدي لأزمة قلبية |
| Sakın kusma,şimdi olmaz,onun yanında. | Open Subtitles | لا تتقيأ , ليس الآن , ليس بجانبها. |
| Dur! Üzerime kusma! | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord4}{\1cHFFFFFF\3cHFF0\b1\}توقف لا تتقيأ علي |
| Ben ne bileyim. Üzerine kusma yeter. Tamam mı? | Open Subtitles | لا يهم، لكن لا تتقيأ عليه، حسناً |
| O tamamen vahşi saç boyası, mide gazı, burun karıştırma, tükürme, kusma, ara sıra rastgele seks ve daha sık sarhoşlukla ilgili | Open Subtitles | اطلاق الريح نقر الأنف البصاق القيء القوي ممارسة الجنس العشوائي حسب الفرص و السكر حسب الفرص |
| Baharatlı yiyecekler de, kasılmalara neden olur ve çocuk doğumu mucizesine, mide bulantısı, kusma ve susuzluk ekler. | Open Subtitles | الأكل الحار يمكن أن يسبب أيضا التقلصات و الغثيان و القيء و الجفاف الى معجزة الولاده |
| Demek kusma ve nefes darlığı şikâyetin var ve bunlar amiyotrofik lateral skleroz göstergelerinden değil. | Open Subtitles | إذا أنتِ لديك تقيؤ وضيق في التنفس لا شيء منه يتعلق بمرض ضمور عضلاتك |
| Kahve gibi kusma, kan ve alkol kokusu. | Open Subtitles | قيء بن مطحون، دم و رائحة الكحول. |
| kusma, ateş hatta ölüme bile sebebiyet verebilir. | Open Subtitles | يمكن ذلك ان يؤدى الى تقيأ او حمى او قد يؤدى للموت |
| Lütfen ellerinle ellerime masaj yap eğer yaparsan kusma hissim kayboluyor. | Open Subtitles | . رجاءً دلكي يدي بيدك . إذا فعلت ذلك سيذهب شعوري بالتقيؤ |
| - Düşünüyorduk da Umbridge'e kusma Pastili yutturabiliriz. | Open Subtitles | -لقد كنا نفكر لو أننا نستطيع أن نقدم لأمبريدج أقراص التقيأ |
| Bu da kusma ihtimaline karşı. | Open Subtitles | هذه لك وأنت تتقيّأ. |
| Bulantı, kusma ve ayak bileğinde şişme gibi böbrek yetmezliği belirtilerini hamilelik belirtileriyle karıştırmış olabilir. | Open Subtitles | الأعراض المبكرة للفشل الكلوي هي الغثيان و القئ و تورم الكاحل ربما لم تفرقها عن غثيان الصباح |
| - Bu çadırın içinde kusma. | Open Subtitles | -لا تتقيء في هذه الخيمة |
| Gerginlik, geceleri terleme, kusma. | Open Subtitles | الخوف، العرق الليلي، تَقَيُّأ... |
| Çocuğun kusma miktarına göre vücudunda kanında görülecek kadar toksin kalmamış olabilir. | Open Subtitles | بكمية قئ الفتى هذه لن تتبقى سموم كافية بجسده لتظهر بالدم |
| - Arabanın içine kusma. | Open Subtitles | -لا تتقيأي بداخل السيارة |
| - Sen banyoya kusma yeter. | Open Subtitles | فقط حاولي ألا تتقيئي في الحمام و سيكون وضعك من ذهب |