| Başkalarının kusurlarını göstermekten başka, var mı ? | Open Subtitles | من الاشاره الى عيوب الناس الاخرون, هل هنالك؟ |
| Hayat ortağının kusurlarını mümkün olduğunca az bilmek daha iyidir. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تعرفى أقل القليل عن عيوب شريكك |
| Senin bütün o küçük kusurlarını kabul edecek güzel bir kız bulman bile bir mucize. | Open Subtitles | على استعداد لتجاهل كل عيوبك الصغيرة هى بمثابة معجزة |
| kusurlarını bağışla ve sevgisi ve ilgisi için ona teşekkür et. | Open Subtitles | إغفري له عيوبه واشكريه على كل حبه وإهتمامه |
| Beni terk edene kadar herkesin kusurlarını mı arayacağım? | Open Subtitles | هل سأقوم بتصيد أخطاء الجميع حتى يتركوني ؟ |
| Dolayısıyla, Ross ve ben standart doğum kusurlarını araştırdık ve kendimizi bu duruma karşı oldukça hazırlıklı hissettik. | TED | لذلك، بحثت أنا وروس عن العيوب الخلقية وشعرنا باستعداد معقول |
| Zamanının çoğunu kötü insanların düşüncelerini okumaya harcadığın, ...kusurlarını ve zaaflarını görmeye çalıştığın zaman görebileceğin tek şey bu olur. | Open Subtitles | عندما تقضي مُعظم وقتك في التعمّق في داخل عقول أناس سيئيين، تبحث عن عيوبهم وضعفهم، فعندها يكون جلّ ما تراه. |
| Sonra kızının kusurlarını gizlemeye çalıştım ve birden kötü biri mi oldum? | Open Subtitles | ثم حاولت مساعدة إبنتكِ في عيوب أنفها وفجأةً أنا الفتاة السيئة؟ |
| Evet, bak, Joe söylediğin şey hakkında çok düşündüm hani benim erkekleri itmem, onların kusurlarını aramam falan. | Open Subtitles | أجل، جو، فكرت كثيراً فيما قلته حول أنى أبعد الرجال وأجد عيوب |
| Hayır, senin yaşlı adamın kusurlarını anlayıp sana acı vermeye başlayan kısmına ne oldu? | Open Subtitles | لا,ماذا عن الجزء الذى تبدأ فيه بشكل مؤلم بفهم عيوب والدك؟ |
| Başkalarının kusurlarını görmezden gelmeyi öğrenmiş olsaydınki sen ve yaşamdan umudunu kesmeseydinki sen. | Open Subtitles | لو كنت قد تعلمتي ان تغفلي عيوب الاخرين وتلك انتِ لو لم تستسلمي في حياتك |
| Seni o kadar seviyor ki, herkesin açıkça görebildiği kusurlarını göremiyor. | Open Subtitles | يحبك بشدة لدرجة لايرى معها عيوبك الواضحة |
| kusurlarını görmüyor değilim. Çoğu zaman bir elimi boğazından çekebilmek için diğer elimi kullanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | ولست عمياء عن عيوبك في مرات عديدة اردت ان استخدم يدي الثانية لتمنع يدي الاولى من خنقك |
| Odana git ve akşam yemeğine kadar kusurlarını gözden geçir. | Open Subtitles | إذهب إلى غرفتك وفكر في عيوبك حتى وقت العشاء |
| Ona göre ona olan aşkım gözümü kör etmiş, onun kusurlarını göremiyormuşum. | Open Subtitles | إنّي من منظورها معميّة بسحره عن إبصار عيوبه. |
| It oldukça zaman aldı ama onun beceriksizlik ve onun kusurlarını tüm bunlara rağmen. | Open Subtitles | استغرق الأمر بعض الوقت ولكن على الرغم من الاحراج له وجميع من عيوبه |
| Tüm kusurlarını öğrenecek zaman bulamadım. | Open Subtitles | لمْ يتحْ لي الوقت لمعرفة كلّ عيوبه بعد. |
| Bu şüpheliyi karakter kusurlarını algıladığı erkek davranışlarının tetiklediği belli. | Open Subtitles | يبدو ان هذا الجاني يتحفز بسبب الذكور الذين يتصرفون وفقا لما يرى أنه أخطاء بالشخصيات |
| Beni terk edene kadar herkesin kusurlarını mı arayacağım? | Open Subtitles | هل سأقوم بتصيد أخطاء الجميع حتى يتركوني ؟ |
| Yoksa arkadaşlarının utanç verici kusurlarını herkese açıklamak zorunda kalırım. | Open Subtitles | الخروج من عرض المواهب. او ستظطرين لمواجهة الجمهور مع كل هذه العيوب المحرجه |
| Her benzerliklerinde kusurlarını takıntı haline getireceğim. | Open Subtitles | .. بالتشابه سأبحث عن عيوبهم و أجعلها تستحوذ عليهم |
| Kendine güvenen insanlar kusurlarını kabul eder dediğinizi sanıyordum. - Odağımızı saptırıyorsun. | Open Subtitles | ظننت أن الناس الواثقين من أنفسهم يمكنهم الإعتراف بعيوبهم |
| Çizelgeleri, destek personelinin küçük kusurlarını ve benzerlerini. | Open Subtitles | المواعيد، الفروق البسيطة، هفوات الطاقم المساعد، إلخ... |