| Her yeni yılda hep beraber İsa'nın mucize doğumunu kutlarız. | Open Subtitles | كل عيد الميلاد نحتفل معا ولادة يسوع من أجل حدوث معجزة. |
| Ailem orada. Şükran Günü'nü büyük babamların evinde kutlarız. Huxley yakınlarında küçük bir çiftlik. | Open Subtitles | أنا و أصدقائى دائما نحتفل بعيد الشكر مع جدى و جدتى، مزرعة بالقرب من هكسلى |
| Yeni yılız Central Standard Time göre kutlarız. | Open Subtitles | و نحتفل بالعام الجديد في بالتوقيت المحدد |
| Bu gece kutlarız. Sophie'yi sağ salim eve götür. | Open Subtitles | سنحتفل الليلة احرص على إعادة سالمة إلى المنزل |
| Eğer istersen yarın akşam doğum gününü kutlarız. | Open Subtitles | وغداً مساءً, إن رغبتي, سنحتفل بعيد ميلادك |
| Geçmişin önemli vukuatlarını, genelde birisinin ölümüyle veya korkunç, kanlı bir olayla alakalıdır, hoş bir tatille kutlarız. | Open Subtitles | عن الأحداث الهامة في الماضي و التي لها علاقة بموت أحدهم في نهاية صراع دموي إن الإحتفال بيوم عطلة جميل |
| Tabii ki ben ödüyorum hem anlaşmamızı da kutlarız. | Open Subtitles | طبقاً لمقدار نفقاتي ، بالطبع و لنحتفل بصفقتنا |
| - Unuttum. Yazık. Oğlumuzun doğumunu kutlarız demiştim. | Open Subtitles | ياللأسف ، أعتقدت انه بإمكاننا الاحتفال بمولد ابننا |
| Hikayemin sonunu bağlamam gerekiyor ama bu akşam yemeğe ne dersin, dünya gezgini halimin ölümünü de kutlarız? | Open Subtitles | لدي بعض النهايات الغير مكتملة لأنهيها في قصتي لكن ماذا عن العشاء الليلة ونحتفل بوريثي الكرة الجنينية؟ |
| Yeni yılı merkezi saat dilimine göre kutlarız. | Open Subtitles | و نحتفل بالعام الجديد في بالتوقيت المحدد |
| Ben, karım ve çocuklarım, biz Noel'i kutlarız. | Open Subtitles | أنا وزوجتي وأطفالي جميعنا نحتفل بعيد الميلاد |
| Doğum gününü gelecek yıl evimizde kutlarız. | Open Subtitles | وسوف نحتفل بعيد ميلادكِ في منزلنا السنة القادمة |
| Belki daha sonra ilk işini pahalı bir şampanyayla kutlarız. | Open Subtitles | أجل, و ربما نحتفل بمناسبة عمليتك الأولى بشرب بعض الشمبانيا الغالية |
| Belki kaçak olarak girmiştir ancak biz Amerika'da Sevgililer Günü'nü çikolatalarla kutlarız. | Open Subtitles | لكن هنا في أميركا نحتفل بيوم عيد الحب بالشوكولا و ليس بأعضائنا الخاصة |
| Biz de her üç haftada bir Noel'i Paskalya Bayramı'nı ve Şükran Günü'nü kutlarız. | Open Subtitles | لذا نحن نحتفل بعيد الميلاد وعيد الشكر و عيد الصفح كل ثلاثة اسابيع |
| Humus ve votkayla doğru dürüst kutlarız sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأننا سنحتفل بشكل مناسب بالحمص و الفودكا |
| Jenny eve geri geldiğinde başka bir zaman beraber kutlarız. | Open Subtitles | لكي تتناول طعام يخرج من الكرتون سنحتفل معا في اوقات أخرى |
| Şimdilerde aşkınızı dans ederek kutlarız diyordum. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أننا الأن سنحتفل بحبك مع رقصة متناسقة |
| kutlarız diye düşündüm. Akşam birşeyler alacağım. Makarna mı yoksa balık mı istersin? | Open Subtitles | أنا أتصلت لأرى إن كان يمكننا الإحتفال اليوم سوف أذهب لشراء بعض الأغراض , ماذا تريد ؟ |
| Onları buraya geri getirmek ister misin böylece Noeli beraber kutlarız, lütfen? | Open Subtitles | أتريدين ارجاعهم لنحتفل بعيد الميلاد سوياً . . |
| Para Verdiğin İçin Şükran Günü'nü kutlarız. | Open Subtitles | نستطيع الاحتفال بعيد الشكر في مكان الدفع |
| O zaman git. Ne kadar erken gidersen, dönüşünü o kadar çabuk kutlarız. | Open Subtitles | إذاً إذهب، لكي تسرع ونحتفل بعودتك |
| Birazdan yukarı geleceğim, yeni yılı beraber kutlarız. | Open Subtitles | سأراكِ هناك خلال لحظات أساعدكِ على الأحتفال بالسنة الجديدة |
| Ama o kasabı veya terziyi ne kadar çabuk bulursan... terfini de o kadar çabuk kutlarız. | Open Subtitles | و لكن كلما أسرعت في إمساك هذا الجزار أو الخياط سنسارع بالإحتفال بترقيتك |
| Bunun için sizi kutlarız. - Teşekkürler.. | Open Subtitles | و نحن نهنئك من أجل ذلك. |