| Şu kutulardan birinin üzerine oturup işime karışmanız nasıl olur? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تجلس فوق احدى الصناديق ولا تتدخل ؟ |
| O kutulardan birinde karısının katiliyle ilgili bir şey buldu. | Open Subtitles | لقد وجد شيئا في تلك الصناديق دلته على قاتل زوجته |
| Bu kutulardan biraz daha lazım olacak en azından bir çift daha, teşekkürler. | Open Subtitles | سوف أحتاج للمزيد من هذه الصناديق , زوجاً أخر علي الأقل , شكراً |
| Siz o kutulardan birinde, bir acayiplik olduğunu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقترح أن مشكلة ما في أحد صناديق السجائر ؟ |
| İçlerinden hiçbiri o asit banyolu kutulardan beşi ile temizlenebilecek kadar küçük değil. | Open Subtitles | ولا واحدة منها صغيرة بما يكفي لتقضي عليها خمس من تلك العبوات الحمضية. |
| Sizin organizasyonunuz, Bay Midnight, Kanada sınırından bu kutulardan bir grup getirdi. | Open Subtitles | منظمتك يا سيد ميدنيت أحضرت بضاعة من هذه العلب عبر الحدود الكندية |
| O kutulardan tek bir tanesi bile yedi ceddimize yeter. | Open Subtitles | حتى واحداً فقط من تلك الصناديق سيكون بمثابة ضربة معلم. |
| Dolayısı ile bu iki petrol sızıntısı arasında geçen altı sene zarfında havalandırma kapasitesi yüksek bu kutulardan binlercesi üretildi. | TED | لذا في الست سنوات بين حادثتي تسرب النفط تم إنتاج آلاف الصناديق جيدة التهوية |
| Ondan sonra şu özel şu özel kutulardan biraz alırız. - Üç günlük olduklarında da onları içine koyarız. | Open Subtitles | علينا آخذ البعض من تلك الصناديق ونضعنهم بداخله |
| Angelique'de o kutulardan birçok vardı. | Open Subtitles | انجيليكا حصلت على العديد من الصناديق من تصاميمه |
| Onu ben alayım, sen de kutulardan birini taşı. | Open Subtitles | لمَ لا آخذ هذا المصباح واحمل أنت إحدى هذه الصناديق |
| Olamaz, bu kutulardan birine koymuş olmalıyım! | Open Subtitles | لا ، من المؤكد أني حزمته بأحد هذه الصناديق |
| kutulardan birini kap gel. Buraya getir. | Open Subtitles | أختاري أحد الصناديق ومن ثم أجلبيه إلى هنا |
| kutulardan ne çıkacağına bağlıdır herhâlde. | Open Subtitles | اعتقد ان ذلك يعتمد على ما تقول هذه الصناديق. |
| Şu yeşil kutulardan birinin içinde ve onu götürdüler. | Open Subtitles | إنه في إحدى تلك الصناديق الخضراء و قد أخذوه بعيداً في الشاحنة |
| Koridordaki kutulardan bazılarını aşağıya indirebilirsen sevinirim. | Open Subtitles | آحب آن كان بإمكانك حمل بعض الصناديق تلك التي بالممر بالأسفل |
| inşallah o kutulardan kurtulursunuz. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تتركوا هذه الصناديق خارج المنزل |
| Taşınırken, tüm dünyanız kutulardan ibarettir. | Open Subtitles | عندما تنتقل من مسكنك، يصبح عالمك عبارة عن صناديق |
| Taşınırken, tüm dünyanız kutulardan ibarettir. | Open Subtitles | عندما تنتقل من مسكنك، يصبح عالمك عبارة عن صناديق |
| Ben de, Cummings'in bize, kutulardan birinin şematiğini verdiğinden bahsediyordum. | Open Subtitles | كنت أشرح الان أن كامينج) أعطانا تخطيطاً) لإحدى هذه العبوات |
| Beni bir hediye gibi bu büyük kutulardan birine mi koyarsın? | Open Subtitles | هل ستضعيني في إحدى هذه العلب الكبيرة كهدية؟ |
| Onları gömmeye giderken yakınlarda bir çarpışma, 15 yıl önce metal kutulardan birini kanalizasyona düşürerek kaybetmemize neden oldu. | Open Subtitles | عندما كنا في طريقنا إلى دفنها بسبب اصطدام فقدنا إحدى الحاويات فسقطت في المجارير قبل خمسة عشر عاماً |